Herkese Merhaba
Yaklaşık 20 gündür yazamıyorum kusuruma bakmayın. Devlette çalışan öğretmen arkadaşlar bilir bu ayın 18'inde Aday öğretmenlik sınavım var ona çalışıyorum. Öğrencilerim TEOG sınavına girdiler onlarla sınava yönelik ufak tefek çalışmalar yaptım. Normal yazılı sınavlarını hazırladık uyguladık derken yoğun bir süreç geçirdik bunun için yazamadım tekrar kusura bakmayın.
3 Aralık hafta sonuna denk geldiği için biz bugün kutladık. Öncelikle tüm engelli kardeşlerimin ve öğrencilerimizin Dünya Engelliler Gününü en içten dileklerimle kutluyorum. İyi ki varsınız ve iyi ki hayatımız dasınız.
Bugün kutladığımız 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'ne üniversiteden bir hocamı davet ettik sağ olsun kendisi beni kırmadan davetimizi kabul etti. O daveti sırasında velilere, misafirlere ve öğretmenlerimize Toplumun Engellilere Bakışı ve Okul-Aile İşbirliğine yönelik bir sunum yaptı.
Bu sunumu birlikte hazırladık bende bu sunumun içeriğini buraya yazacağım. Önce ki yazılarımda da bahsetmiştim bu konulardan fakat bunu tekrar yazmak istiyorum öğrencilerimizle bu aralar bu yazdığım sınav yoğunluklarından ve çocuklarımızın unutkanlıkları çok yaşanmakta genelde de konu tekrarı yaptığımız için yeni etkinlikler yapamıyoruz daha sonra yaptıklarımı elbette sizlerle paylaşacağım. Bende yazdığım yazılarda pek tekrara düşmek istemiyorum bunun için bu haftadan itibaren yapılan her yeni etkinliği sizlerle paylaşacağım.
Toplumun Engellilere Bakışı ve Okul-Aile İşbirliği
Toplumun Engellilere Bakışı
Bütün amacımız özel eğitime muhtaç bireyleri bağımsız
bir şekilde yaşamalarını sağlayıp topluma kazandırmaktır.
Peki ,toplumun özel eğitime muhtaç bireylere bakışı
nasıl ve özel eğitime muhtaç bireyleri topluma kazandırmak için neler
yapmalılar?
Yapılan araştırmalara göre ülkemizde özel eğitime
muhtaç bireylerin oranı %12.29 buda ülkemiz nüfusuna göre 9.5 milyon özel
eğitime muhtaç insanımız bulunmakta.
Günümüzde özel eğitime muhtaç bireyler hâla sosyal
dışlanmışlık ve ayrımcılıkla karşılaşmaktadır. Çeşitli araştırmalarda bu
ayrımcılığı ortaya koymuştur.
Özel eğitime muhtaç bireyler yaşadıkları toplumlarda
olumsuz tutum ve davranışlarla karşılaşmaktadır. Ülkelerin gelişmişlik
düzeyleri farklılık gösterse de özel eğitime muhtaç bireylere karşı olumsuz
tutumlar benzerlik göstermektedir.
Hangi toplum olursa olsun özel eğitime muhtaç
bireylere karşı gelişen bu olumsuz tutumlar sürdükçe özel eğitime muhtaç
bireyleri topluma kazandırmak zor olacaktır.
Özel eğitime muhtaç bireyleri topluma kazandırmak için
öncelikle toplumların bu olumsuz tutumlarını ve düşüncelerini değiştirmemiz
gerekecektir.
Öncelikle toplumun özel eğitime muhtaç bireyler
hakkında kabul etmesi gereken düşünceler;
- Engelliler
birer tam insandır.
- Vatandaşlık
hakları muhakkak korunmalıdır.
-
Farklılıkları alay edilecek bir şey değil saygı gösterilecek ve onu yüceltecek
özelliklerdir.
Bunlar ve bunlara benzer düşüncelerin topluma
kazandırılması özel eğitime muhtaç bireylere karşı olan olumsuz tutumların
ortadan kalkmasını sağlayacak ve onları topluma kazandırmak daha kolay
olacaktır.
Okul-Aile İşbirliği
Özel eğitimin amaçlarının tam anlamıyla sağlanması
için ailenin sürekli okulla iletişim halinde olması, okulunda sürekli aile ile
iletişim halinde olması gerekir.
Yapılan etkinliklere ailenin katılımı önem arz
etmektedir.
Aile okul etkinliklerine özellikle manevi olarak
destek olmalıdır.
Bilmediğini düşündüğü konularda okula danışarak destek
almalıdır.
Çocuklar üzerinde ailenin etkisi çok fazladır. Bundan
dolayı öğretmenlerin aileden bilgi alması gerekmektedir.
Okul içerisindeki öğretmenler elbette uzman konumundadır. Ailelerin onlardan
öğrenmesi gereken bir çok durum vardır. Fakat ailede ev içerisinde uzmandır.
Özel eğitimde çocuklara faydalı olmayı düşünen herkes
çocukları çok iyi bir şekilde gözlemlemeli ve çok iyi bir şekilde tanımalıdır.
İşte tam da bu sırada ailenin uzmanlığı devreye girmektedir. Çocukları tanımak
için muhakkak ailenin görüşleri alınmalıdır. Çünkü, çocukları en iyi şekilde
tanıyan ailelerdir.
Okul, aileye yaşadıkları durumdan dolayı destek
olmalıdır. Onların her zaman yanında olduğunu hissettirmelidir.
Okul, aileden beklediklerini broşürlerle, seminerlerle
vb. şekillerde aileye bildirmelidir.
Okul, kendi bünyesinde çocuklara verilen eğitimin evde
sürdürülmesi için aile ile işbirliği yapmalıdır.
Okul, yapılan etkinliklerden aileyi haberdar etmeli ve
onları davet etmelidir.
Okul, ailenin bilgi eksikliklerini gidermelidir.
Aile, okulda yapılacak olan her etkinliğe maddi veya
manevi destek olmalıdır.
Aile, çocuklarının eğitiminde okuldan beklediklerini
yapılan toplantılarda bildirmeli, çocuklarımız ne öğrenirse geleceği için daha
faydalı olacaktır diye okul ile iletişim kurmalıdır.
Aile, okul tarafından verilen eğitimin evde
sürdürülmesini sağlamalıdır.
Okuldan gelen etkinlik davetlerine katılmalı
çocuklarının ve okulun yanında olduğunu göstermelidir.
Aile, bilgi eksiklileri olduğunda okuldaki uzmanlara
danışmalıdır.
Eğer toplumun özel eğitime bakışını olumlu yönde
değiştirip, okul-aile işbirliğini de tam anlamıyla sağlayabilirsek, özel
eğitime muhtaç bireyleri bağımsız yaşayabilen bireyler olarak görmemiz daha
kolay olacaktır.
Kaynaklar; Doç. Dr. Macid Ayhan MELEKOĞLU
Hacı Ali DOĞAN
SORULARI YORUMA YAZABİLİRSİNİZ..
İletişim: hadogan44@gmail.com
Her Çocuk Özeldir....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder