5 Aralık 2016 Pazartesi

3 Aralık Dünya Engelliler Günü. Toplumun Engellilere Bakışı ve Okul-Aile İşbirliği

Herkese Merhaba 

Yaklaşık 20 gündür yazamıyorum kusuruma bakmayın. Devlette çalışan öğretmen arkadaşlar bilir bu ayın 18'inde Aday öğretmenlik sınavım var ona çalışıyorum. Öğrencilerim TEOG sınavına girdiler onlarla sınava yönelik ufak tefek çalışmalar yaptım. Normal yazılı sınavlarını hazırladık uyguladık derken yoğun bir süreç geçirdik bunun için yazamadım tekrar kusura bakmayın.

3 Aralık hafta sonuna denk geldiği için biz bugün kutladık. Öncelikle tüm engelli kardeşlerimin ve öğrencilerimizin Dünya Engelliler Gününü en içten dileklerimle kutluyorum. İyi ki varsınız ve iyi ki hayatımız dasınız.



Bugün kutladığımız 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'ne üniversiteden bir hocamı davet ettik sağ olsun kendisi beni kırmadan davetimizi kabul etti. O daveti sırasında velilere, misafirlere ve öğretmenlerimize Toplumun Engellilere Bakışı ve Okul-Aile İşbirliğine yönelik bir sunum yaptı.
Bu sunumu birlikte hazırladık bende bu sunumun içeriğini buraya yazacağım. Önce ki yazılarımda da bahsetmiştim bu konulardan fakat bunu tekrar yazmak istiyorum öğrencilerimizle bu aralar bu yazdığım sınav yoğunluklarından ve çocuklarımızın unutkanlıkları çok yaşanmakta genelde de konu tekrarı yaptığımız için yeni etkinlikler yapamıyoruz daha sonra yaptıklarımı elbette sizlerle paylaşacağım. Bende yazdığım yazılarda pek tekrara düşmek istemiyorum bunun için bu haftadan itibaren yapılan her yeni etkinliği sizlerle paylaşacağım.


Toplumun Engellilere Bakışı ve Okul-Aile İşbirliği


Toplumun Engellilere Bakışı



Bütün amacımız özel eğitime muhtaç bireyleri bağımsız bir şekilde yaşamalarını sağlayıp topluma kazandırmaktır.

Peki ,toplumun özel eğitime muhtaç bireylere bakışı nasıl ve özel eğitime muhtaç bireyleri topluma kazandırmak için neler yapmalılar?

Yapılan araştırmalara göre ülkemizde özel eğitime muhtaç bireylerin oranı %12.29 buda ülkemiz nüfusuna göre 9.5 milyon özel eğitime muhtaç insanımız bulunmakta.

Günümüzde özel eğitime muhtaç bireyler hâla sosyal dışlanmışlık ve ayrımcılıkla karşılaşmaktadır. Çeşitli araştırmalarda bu ayrımcılığı ortaya koymuştur.

Özel eğitime muhtaç bireyler yaşadıkları toplumlarda olumsuz tutum ve davranışlarla karşılaşmaktadır. Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri farklılık gösterse de özel eğitime muhtaç bireylere karşı olumsuz tutumlar benzerlik göstermektedir.

Hangi toplum olursa olsun özel eğitime muhtaç bireylere karşı gelişen bu olumsuz tutumlar sürdükçe özel eğitime muhtaç bireyleri topluma kazandırmak zor olacaktır.

Özel eğitime muhtaç bireyleri topluma kazandırmak için öncelikle toplumların bu olumsuz tutumlarını ve düşüncelerini değiştirmemiz gerekecektir.

Öncelikle toplumun özel eğitime muhtaç bireyler hakkında kabul etmesi gereken düşünceler;

 - Engelliler birer tam insandır.

 - Vatandaşlık hakları muhakkak korunmalıdır.

 - Farklılıkları alay edilecek bir şey değil saygı gösterilecek ve onu yüceltecek özelliklerdir.



Bunlar ve bunlara benzer düşüncelerin topluma kazandırılması özel eğitime muhtaç bireylere karşı olan olumsuz tutumların ortadan kalkmasını sağlayacak ve onları topluma kazandırmak daha kolay olacaktır.

Okul-Aile İşbirliği


Özel eğitimin amaçlarının tam anlamıyla sağlanması için ailenin sürekli okulla iletişim halinde olması, okulunda sürekli aile ile iletişim halinde olması gerekir.

Yapılan etkinliklere ailenin katılımı önem arz etmektedir.

Aile okul etkinliklerine özellikle manevi olarak destek olmalıdır.
Bilmediğini düşündüğü konularda okula danışarak destek almalıdır.
Çocuklar üzerinde ailenin etkisi çok fazladır. Bundan dolayı öğretmenlerin aileden bilgi alması gerekmektedir.

Okul içerisindeki öğretmenler elbette uzman konumundadır. Ailelerin onlardan öğrenmesi gereken bir çok durum vardır. Fakat ailede ev içerisinde uzmandır.
Özel eğitimde çocuklara faydalı olmayı düşünen herkes çocukları çok iyi bir şekilde gözlemlemeli ve çok iyi bir şekilde tanımalıdır. İşte tam da bu sırada ailenin uzmanlığı devreye girmektedir. Çocukları tanımak için muhakkak ailenin görüşleri alınmalıdır. Çünkü, çocukları en iyi şekilde tanıyan ailelerdir.

Okul, aileye yaşadıkları durumdan dolayı destek olmalıdır. Onların her zaman yanında olduğunu hissettirmelidir.

Okul, aileden beklediklerini broşürlerle, seminerlerle vb. şekillerde aileye bildirmelidir.

Okul, kendi bünyesinde çocuklara verilen eğitimin evde sürdürülmesi için aile ile işbirliği yapmalıdır.

Okul, yapılan etkinliklerden aileyi haberdar etmeli ve onları davet etmelidir.

Okul, ailenin bilgi eksikliklerini gidermelidir.

Aile, okulda yapılacak olan her etkinliğe maddi veya manevi destek olmalıdır.

Aile, çocuklarının eğitiminde okuldan beklediklerini yapılan toplantılarda bildirmeli, çocuklarımız ne öğrenirse geleceği için daha faydalı olacaktır diye okul ile iletişim kurmalıdır.

Aile, okul tarafından verilen eğitimin evde sürdürülmesini sağlamalıdır.

Okuldan gelen etkinlik davetlerine katılmalı çocuklarının ve okulun yanında olduğunu göstermelidir.

Aile, bilgi eksiklileri olduğunda okuldaki uzmanlara danışmalıdır.


Eğer toplumun özel eğitime bakışını olumlu yönde değiştirip, okul-aile işbirliğini de tam anlamıyla sağlayabilirsek, özel eğitime muhtaç bireyleri bağımsız yaşayabilen bireyler olarak görmemiz daha kolay olacaktır. 

Kaynaklar; Doç. Dr. Macid Ayhan MELEKOĞLU
                     Hacı Ali DOĞAN


SORULARI YORUMA YAZABİLİRSİNİZ..

İletişim: hadogan44@gmail.com


Her Çocuk Özeldir....
   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kavram Öğretimi Esnasında Uyulması Gereken Önemli Kısımlar

Herkese Merhabalar. Özel eğitim alanında eğitim görmüş bir çok arkadaşım bilirler ki kavram öğretimi özel eğitimde çocuklarla yapılan öğret...