31 Mayıs 2016 Salı

Zihin Engelli Bireylerin Sosyal Etkinliklere Katılması

Herkese merhaba


Bu gün zihin engeli olan çocukların sosyal etkinliklere katılması konusu hakkında bilgiler vereceğim.

Evet arkadaşlar hepimizin hayatında sosyal etkinliklere katılmanın bir önemi vardır bu önemin aynısı zihin engelli bireyler içinde geçerlidir.

Ben bir zihin engelliler öğretmeni olarak ilk amacım ki bu amaç özel eğitimin temelinde de yatar. Zihin Engelli bireylerin bağımsız olarak toplum içerisinde bir rolünün olması onu topluma kazandırmak onu sosyallestirmek ve bağımsız bir yaşam sürmesini sağlamaktır.

Yukarıda yazdığım amaçların hepsini evde bir odanın içerisinde çocuğa sadece ders vermekle başaramayız, bu amaçları yerine getirmemiz için öğretmek istediğimiz hangi kazanım olursa olsun onu gerçek ortamda veya gerçeğe en yakın bir ortam hazırlayarak sağlayabiliriz. Çünkü zihin engelli bireylerin soyut kavramları ve soyut kazanımları kafadan kazanması hayal ederek öğrenmesi imkansızdır bunun için gerçek ortam veya gerçeğe en yakın ortamda öğretim yapılması zorunludur..

Örnek: zihin engelli bireye marketten alışveriş yapma kazanımını öğretirken. Hadi bakalım hayal et şurası market git ve hayali bir çikolata al hayali parasını öde demek çocuk için hiçbirşey ifade etmeyecektir. Bundan dolayı somut olan bir ortamda öğretim yapmak uygun olacaktır. Bir markete gidip rica ederek bu kazanımı orada öğretmeye çalışırsınız veya evin bir köşesine kartonlarsan raflar yaparak üzerine market malzemeleri koyup yapay bir market kasası yaparak o ortamda öğretim yapabilirsiniz. Bunlar öğretimi somutlastirmak ve gorsellerle destekleyerek unutmamalarını sağlamak için yapılıyor.


Yukarıda yazdığım somutlastirma örneğini gerçek ortam veya gerçeğe en yakın ortamı sadece bu kazanım için düşünmeyin bunu genelleyerek diğer kazanımlar içinde uygulayabilirsiniz. Bu öğretim sadece engelli çocuklar için değil tüm herkes için geçerlidir...

Çocukların sosyallesmesini yukarıda ki örnek tede yazdığım gibi gerçek olmayan soyut bir yerde sağlayamazsınız bundan dolayı çocuklara öğretmek istediğiniz sosyal becerileri ve onları sosyal etkinliklere katmak için gerçek ortamlarda yapmanız uygun olacaktır.


Zihin engelli bireyler birşey yapabilme duygusunu kazanınca bir sonraki kazanımları öğrenmeye hazır olup motive oluyorlar ve kendilerine güvenleri geliyor.

Görev yaptığım okulda 23 Nisan - 19 Mayıs  ve şu anda çocukların mezuniyet töreni için çalışmalar yapıyoruz ve çocuklarımızı yapabildiğimiz kadar yapabildikleri etkinliklere alıyoruz ve öyle bir mutluluk yaşıyorlar ki takdir ediliyor ve kendilerine güvenleri geliyor. Dersleri yaparken çok istekli yapıyorlar. Çocuklara pekistirec vermek onları takdir etmek onlara kendilerinin de birşeyler yapabileceği duygusunu kazanıyorlar

Çocukların bu ve buna benzer sosyal etkinliklerde yer alması çok önemlidir.


Veliler bana gelip çocuğumun hiç arkadaşı yok diyor sen çocuğun engelinden çekinip alay ederler deyip , kötü bakıyorlar düşüncesi ile çocuğu dışarı çıkarmaz, parka götürmez isen elbette olmaz arkadaşı, insanların bakışları çocuğun sosyal hayatından önemli değil bırak bakan baksın sen çıkar onu  arkadaşlığı evde o grenemez izin verin, destek olun ..


Bu ve buna benzer tüm sosyal becerileri  gerçek ortamda uygun yardımlarla uygun pekistirec verilerek öğrenecektir. Otobüse binmeyi evde değil dışarıda otobüse binerken öğrenecek,  hesap ödemeyi odasında değil çay içmeye gittiğiniz bir kafede öğrenecektir.


Milli bayramlarda ve özel günlerde yapılan kutlamalarda çocuğunuzun düzeyine uygun bir görev verilmesini isteyin.

Çocukları dışarı çıkarın.

Herşeyi zamanında ve yerinde öğrenmesini sağlayın..


Bugün kü yazımız bu kadar.....

SORULARINIZI YORUM KISMINDA SORABILIRSINIZ....

İletişim: hadogan44@gmail.com

Her Çocuk Özeldir....

30 Mayıs 2016 Pazartesi

Zihin Engelliler Eğitiminde Aile 2...

Herkese mehaba


Dünkü yazımızda zihin engelliler eğitiminde ailenin öneminden bahsetmiştik bugünde bu konu üzerinde yazacağım.

Öncelikle özel eğitim öğrencilerinin ailelerinin bu konuda yetersiz bilgiye sahip olmaları yanlış yönlendirilmeleri sonucu öğrenciler çok mağdur edilmekte. Çoğu aile özel eğitim alanı mezunu ile sertifikalı öğretmenleri aynı tutmakta ve özel derslerde çok mağdur edilmekte bunun ayrımını bilmeyen ailelere özel ders vaadiyle 200 saat özel eğitim dersi alan serifikali öğretmenlerle 4 sene boyunca özel eğitim okuyun öğretmenleri bir tutmakta ve sertifikalı öğretmenleri tercih etmektedirler çünkü daha uygun fiyatlara ders veriyorlar fakat öğrencilere faydası elbette alan mezunuyla bir tutulamaz..



Bir nevi ticarethaneye çeviriyorlar eğitimi kesinlikle bunu iyi ayırt etmek gereklidir...

Ailelerin daha önceki yazılarımda da yazmıştım öncelikli olarak dikkat etmeleri gereken erken ve doğru tanilamadir çocuklarınız ın özel durumu ne kadar erken fark edilip eğitime ne kadar erken başlarsa o kadar çok faydasını görürsünüz. Çocukların birşeyleri öğrenmek için belli yaş aralıkları vardır eğer o yaş aralığını kaçarsa ileride öğrenecektir elbette ama çok vakit alacaktır  bunun için erken tanı ve erken eğitim çok önemli yer tutmaktadır özel eğitimde.


Aile çocuğunu sürekli takip etmeli, sürekli onun eğitim hayatında yer almalıdır. Okullara ve rehabilitasyon merkezlerine sürekli girmenizi ve çocuğunuz hakkında bilgi almanızı tavsiye ediyorum. Hiç bir şekilde çekinmeyin okula gidin öğretmenleri ile görüşün onlardan bilgi alın onlara çocuklarınız hakkında bilgi verin.. evde ne yapabilirim nasıl davranabilirim diye sorun öğretmene.

Önceki yazilardada yazdım özellikle çocuğun doğru tanımlanması için elinizden geleni yapın doğru değerlendirme sonucu çocuğunuzun özel durumu ne olursa olsun eğer doğru değerlendirme yapıldıysa tanıyı kabul edin itiraz etmeyin çünkü o özelliklere göre okullara yerleştiriliyor ve eğitim ona göre veriliyor.

Eğitim hayatında aktif olun bilgi alın ve bilgi verin.

Okulda verilen eğitimin evde doğru bir şekilde tekrar edilmesi oldukça önem arz etmekte. Zihin engelli bireylerin en çok yaşadığımız durumu çok çabuk unutmalaridir bundan dolayı sürekli tekrar etmesi gerekiyor bunun için aile okulda öğretilen bilgileri evde tekrar ettirtmelidit.

Aile öğrencisini yaşından dolayı okula gonderemeyebilir fakat rehabilitasyon ve kreslere gönderebilir veya özel ders artırabilir.

Eğer evde birşeyler öğretmek istiyorsanız bir bilene danışın veya araştırıp özelliklerine göre öğretmeye çalışın

Gorseller çok önemli resimler, videolar öğretim yaparken bunlarda olabildiğince faydalanin..

Konuyla ilgili basit materyaller kullanın.

Öğretmek istediğiniz beceri veya konuyu aşamalar şeklinde anlatın aksi taktirde bütün olarak öğretmeye çalışmak onları zorlayabilir ve yanlış yapabilirler buda onlarda basaramama duygusunu tetikler olumsuz bir durumdur.

Pekistirec kullanın uygun bir şekilde.

Ipucu kullanmayı ihmal etmeyin.

Çocukların öğretmenlerine karşı saygılı olun ve onlardan yardım isteyin.. Okulda ki tek çocuk tek öğrenci sizinki değil sürekli sizin çocuğunuza zaman ayiramayabilirler. Bunun için hassas olun bu konuda anlayışlı davranın..

Çocukların seviyesine uygun konular uygun kazanımlar seçin onları zorlamayın.


Kolaydan zora doğru i lerleyin konularinizda

Parçadan bütüne doğru i lerleyin konularda aşama aşama öğretin yani.

Öncelikli olarak günlük hayatında işine en çok yarayacak olan becerileri,   konuları seçin

Konuyu veya beceriyi en basit şekilde en açık dille anlattin onları anlayabileceği bildiği kelimeleri kullanarak.


Sosyal ortamlardan uzaklastirmayin.. akranları ile iç içe büyüsün onlardan öğrenecekler çok şey var. Okulumda bulunan otizmli bir öğrenci okula yeni geldi hiçbir şekilde grup oyunlarına katılmıyor ve konuşmuyordu şimdi sorulan sorulara cevap veriyor arkadaşları ile oyunlar oynuyor bu konu çok önemli onları sosyal hayattan uzaklastirmayin.

Gerektiğinde ceza kullanmaktan çekinmeyin..

Bu günlük yazacaklarim bu kadar...

SORULARINIZI YORUM KISMINA YAZABILIRSINIZ...

İletişim: hadogan44@gmail.com

Her Çocuk Özeldir....

Özel Eğitime İhtiyaç Duyan Bireyin Eğitiminde Aile 1...

Herkese merhaba
Aile her çocuğunun eğitiminde elbette çok önemli bir faktördür fakat özel eğitime ihtiyaç duyan çocuğun eğitiminde bir etkisi daha fazladır. Tabi bunun için ailedeki tüm fertlerin özel eğitime ihtiyacı olan bireyin sevgisini ve güvenini kazanmış olması gerekir. Bunu nasıl yapar elbette bebeklik döneminde bebeğin ihtiyaçlarını karşılanması ona gösterilen ilgi ve diğer dönemlerde ona gösterilen sevgiyle kazanır aile.



Öncellikle özel eğitime ihtiyaç duyan birey ailesine tam anlamıyla güvenmelidir. Eğer öğrenci ailesine güveniyorsa aile özel eğitime ihtiyaç duyan bireyin eğitiminde hem öğretmene çok fazla faydalı olacaklardır hemde kendileri çocuklarına bir şey öğretirken kolaylık olacaktır.

Örneğin: Otizmli öğrencimin dönem başında çok aşırı derecede ölüm korkusu vardı. Yani sürekli bana bunu yaparsam ölür müyüm ? gibi sorular sorardı. Yemekhanede yemek de zehir vardır veya boğazımda kalır ölürüm diye yemezdi, merdivenlerden düşerim diye merdivenlerden çok yavaş inerdi, top bir yerime çarpar ölürüm diye arkadaşlarıyla top bile oynamazdı, verdiğimiz pekiştireçlere elini bile sürmezdi. Bir gün onunla oyun oynarken böyle oyun hamuruyla oynarken kurabiye yapıp yiyelim dedim sonra zehir vardır içinde dedi neden zehir olsun diye sorduğumda annem öyle diyor dedi ben öğrencimin o an ailesinden yani annesinden dolayı bu problemleri yaşadığını anladım. Öğle yemeği saati geldiğinde yemekhaneye gittiğimizde öğrencimin annesini aradım ve çocuğuna yemeği yemesini ve boğazında kalmayacağını söylemesini, içindede zehir olmadığını söylemesini istedim ve telefonu öğrencime verdikten sonra annesi söylediklerimi tekrar etmiş ve öğrencim o gün çok güzel bir şekilde önceden sadece sıvı yiyecekleri tüketirken o gün tüm yemeklerini yedi bitirdi...

Daha sonra ise okula annesini çağırdım bu durumla ilgili ve konuştum kendisi ile çocuğa sürekli dışarıda biri bir şey verirse yeme zehirlidir, yavaş ye boğazında kalır ölürsün, yavaş in ayağın kayar düşer ölürsün gibi çok aşırı derece uyarıcıyla karşı karşıya kalmış öğrenci annesi ile konuştuğumda bunları söylerken art niyetli olarak değil çocuğunun özel durumundan dolayı gelecekte veya şimdi başına bir şeyler geleceği korkusuyla yaptığını söyledi aslında bir nevi de haklı. Ancak çocuğun kaygı düzeyini arttırdığının farkında değil.
Ona durumu anlattım bunu takıntı haline getirmiş öğrenci diye anlattım annenin onun hayatında her şey olduğunu fark ettim her işi annesi hallediyor ve annesine çok bağlı bir otizmli bir öğrenci.. Çocuğu da yanıma çağırdım ve annesine öğretmenin ne verirse ne derse ye onu dedi ve öğrencimle ondan sonra bir sorun yaşamadık.

Annesini seven bir öğrenci ona çok bağlı bir öğrenci ve her dediğini yapan bir öğrenci.. Bakın onun eğitiminde çok önemli bir etkisi var annenin..

Öğrencinin sevgisini kazanmak için kesinlikle her işini siz yapmayın bağımsız yapabildiği işleri elbette kendisine yaptırın. Onun sizi sevmesi ile onu size bağımlı hale getirmeyi sakın karıştırmayın..

Yukarıda yazdığım sevgi aşaması daha sonraki bir aşama tabi fakat öncelikle size bir kaç madde aileye düşen görevler konusunda bir kaç öneri yazmak istiyorum


-- çocuğunuzun her işini yapmayın bağımsız olarak yaptırmaya çalışın

-- ona yardımcı olmakla onun yerine yapmayı karıştırmayın ben bir Özel Eğitim öğretmeni olarak ailenin yardım etmesine karşı değilim fakat onun yerine yapmanız öğrenciye hiç bir şey katmaz.

--Çocuğunuzun Özel Eğitime İhtiyaç Duyan bir birey olduğunu ne kadar çabuk kabullenirseniz o kadar çabuk eğitime başlar ve çocuğunuzun bağımsız yaşamasına katkı sağlarsınız.
-- kesinlikle çocuğunuzun özel durumundan utanıp hem onun hemde kendinizin sosyal hayatına engel olmayın çıkın gezin ,eğlenin, dışarıda oyunlar oynayın hiç bir şekilde utanmayın çocuğunuzu sosyal hayattan uzaklaştırma hem onu yalnızlaştırır hemde bir şeyleri eksik öğrenir. Aklımızda ki bilgilerin, kullandığımız kelimelerin, konuştuğumuz dili, sergilediğimiz hareketleri her şeyi ama her şeyi okuldan öğrenmemiz mümkün mü? elbette değil. Arkadaşlardan, komşulardan, parktaki çocuklardan veya yabancı birinden de öğreneceklerimiz veya öğrendiklerimiz vardır. Bunun için sosyal hayatımızı azaltamayız çocuklarımız özel eğitime ihtiyaç duyuyor diye utanıp çıkarmamak onların eğitimi için olumsuzdur. Kim yapar demeyin yapan çok aile var

SORULARINIZI YORUM KISMINA YAZABİLİRSİNİZ...

İletişim: hadogan44@gmail.com

Her Çocuk Özeldir....

17 Mayıs 2016 Salı

Özel Eğitimde Matematik Öğretimi- 10'arlı Ritmik Sayma

Herkese merhaba 

Geçen yazımızda bir sonraki yazımızda matematik öğretimi ile ilgili bilgiler verip daha sonra yaptığım bir etkinliği anlatacacağımı yazmıştım şimdi sizlere matematik öğretimi ile ilgili birkaç önemli noktayı yazacağım daha sonrada 10-20-30-40-50 sayılarının öğretimi ile ilgili hazırlanışı kolay olan etkinliği anlatacağım.

Matematik öğretiminde önemli noktalar.

--Öncelikle öğrencilerinizin özel eğitim öğrencileri olduğunu unutmayalım. Sadece Zihin engellilere değil tüm öğrencilere görsellerle birşeyler anlatmak daha etkili olur bundan dolayı görsellerden mümkün olduğu kadariyla çok faydalanin.

-- Matematik öğretiminde konular soyut olduğu için zihin engelli öğrencilerimize soyut kavramları öğretmen zor olacağı için konuları somut bir şekilde materyallerle destekleyerek anlatmamız faydalı olacaktır.

-- Materyalsiz öğretim elbette yapılır fakat çok zor olur bunun için öğretmenler ve aileler mümkün olduğu kadar materyal kullanın.

-- Pekistireç kullanmak çok faydalı olacaktır öğrencinin neyi sevdiğini belirledikten sonra pekistirecinizi belirleyin.

-- Öğrenciye konuyu anlatırken  kullanacağınız terimleri lütfen dikkatli bir şekilde ve öğrencinin anlayacağı açık bir dilde kullanın. 

--Hesaplamalarinizi matematik dilinden ziyade tabiri caizse bakkal hesabı ile yapın açık ve gündelik hayatta kullandığınız dilde anlatın konularinizi.

-- Zihin engellilere matematik öğretiminde en önemli maddelerden biri özel eğitim öğrencisinin günlük hayatından örnekler vermek gerekir. Örneğin: 4 Ten 2 yi çıkar dediğinizde 4 elman veya 4 kalemin var ikisini bana verince kaç tane kalır.

Evet arkadaşlar bugunlük zihin engellilere matematik öğretimi ile ilgili söyleyeceğim dikkat edeceginiz maddeler bu kadar sonraki yazılarda elbette ekleyecegim maddeler olacaktır. Şimdi ise size 10-20-30-40-50 sayılarının öğretimi ile ilgili otizmli ogrencime hazırladığım etkinliği resimlerle anlayacağım önceki yazilarimdada yazdığım gibi her ogrenci bireyseldir bu etkinlik benim ogrencime uygun performansınıaldıktan sonra ogrencinizin hazır bulunusluk düzeyi uygunsa sizde kullanabilirsiniz. 


İlk olarak aşağıdaki fotoğrafta bulunan materyalleri hazırladım ben 5 renkte aynı sayılardan farklı renklerde 5 er adet hazırladım fotoğraftaki gibi hazırlanışı çok zor değil para bandı ile daireler çizip kesip normal bir kalem ile sayıları yazdım. Ve kullanacağınız ve hazırlanışı çok kolay olan materyali hazırlamış  olduk. 



İkinci aşamada ise çalışacağınız sayıyı seçiyorsunuz ve öğrenciye hangi renkle çalışmak istediğini soruyorsunuz öğrencinin seçtiği renkte ve çalışacağınız sayıyı alıyorsunuz  ve öğrenciye yönergeyi sunuyorsunuz bu kaç diye öğrenci tepki vermeden yönergeyi sunar sunmaz kaç olduğunu söylüyorsunuz. Örnek: Mert bu kaç ? Mert bu 10 diyorsunuz hemen ve öğrencinin de 10 demesini bekliyorsunuz öğretmenin veya ailenin verdiği ipucu ile öğrenci bağımsız yapana kadar ipucu verilmeye devam edilir. Bağımsız hale geldiğini öğrenmek için değerlendirme oturumları yaparız öğretim oturumlarının arasından yönergeyi (soruyu )sunarız 5 sn bekleriz ve 5 sn içinde doğru cevap verirse sürekli tekrarlanır bu kaç bu kaç diye daha sonra ipucu tamamen ortadan kalkar.  Bir sonraki aşamamız ise biraz daha oyun tarzında geçecektir.



Öğrenci ilk aşamada kazanacağı amaç belirlenmiştir. Öğrenciye önce 0 saniye bekleme süreli ipucu sunulmuştur bu süre daha sonra artan süreli ipucuna dönmüş ve öğrenci bağımsız bir şekilde onu söyleyene kadar devam etmiştir. Şimdi ise öğrencinin öğrendiği sayıyı 2-3-4-5 sayı arasından doğru şekilde göstermesini isteyeceğiz. Öğrenci ilk olarak iki sayı arsından  10 denemenin 7 sinde yani %70 oranında doğru olanı gösterirse bir sonraki aşamaya geçeriz.

İki farklı sayı arasından doğru olanı gösterdi, %70 oranında da başarı gösterdi bir sonraki aşamaya geçelim.




Sırada 3 farklı sayı arasından doğru olanı göstermesini isteyeceğiz %70 oranında başarıdan sonra bir sonraki aşamaya geçeriz

Sırada 4 farklı sayı arasından doğru olanı göstermesini isteyeceğiz %70 oranında başarıdan sonra bir sonraki aşamaya geçeriz



Sırada 5 farklı sayı arasından doğru olanı göstermesini isteyeceğiz %70 oranında başarıdan sonra bir sonraki aşamaya geçeriz




Şuan gösterme aşamasını bitirdik arkadaşlar öğrenci sizin belirlediğiniz sayıyı gösterdi.

şimdi diğer aşamalardan bahsetmeden önce öğretim sırasında yaptığım ve dikkat ettiğim konulardan bahsetmek istiyorum.

-- Öncelikle öğrenci her doğru cevap verdiğinde çak yaparak aferin deyip pekiştireç verdim. Böylelikle öğrencimin öz güveni yerine gelip motive oldu.
aferin sana, aslanıma bak, bunu da bildi, çak, hemen öğreniyor benim oğlum vb. pekiştireçleri çok kullandım öğrencimin o anki durumu ve benim o anki durumum göz önüne alınınca ben bu pekiştireçlerin faydalı olacağını düşünüp kullandım ve faydasını gördüm, sizlerde bu konuda dikkatli davranın 
-- Öğrencime ders yapacağız demedim oyun oynayacağız dedim ve oyun oynar gibi konuştum ses tonumu ona göre yükseltip, azalttım.

Sayıların yerleri değiştirip göster dedim genelde sizde böyle yapın gösterdiğiniz sayıyı tanıması ve diğerleri arasından yeri değişse dahi seçebilsin diye, bunu da oyun gibi yaptım sıraya bakma bana bak onları karıştıracağım dedi çocuk bana  bakarken karıştırıyorum, karman çorman yaptım diyerek gülen bir yüzle söyledikten sonra hadi şimdi bak ve göster diyerek tüm dikkatini merakını oraya vermesini sağlıyordum.

-- Öğrenci her doğru cevap verdiğinde pekiştireçle birlikte doğru cevabı bende tekrar ettim. Örneğin: -Öğrenciye yönergeyi verdim hangisi 10
- Öğrenci bu 10 öğretmenim dedi.
-Aferin sana. Evet bu 10 diyerek doğruyu birde ben gösterdim
--Bazen ise öğrettiğim sayıyı diğerlerinin arasından çıkarıp göster dediğimde, o sayı burada yok cevabını almak istedim ve bunu bir çok kez yapıp doğru cevap da aldım

-- Resimlerde de görüldüğü gibi materyal hazırlayıp kullandım. Öyle bakınca çok kolay gibi duruyor ama işimi çok gördü.

--Daha sonra öğrendiği sayıları büyük daireler içine yazıp yanındaki duvara yapıştırdım tekrar için  her gördüğünde baksın unutmasın diye.

-- Şimdilik bu sayıları öğrendi diğerlerini de aynı şekilde öğretmeye devam edeceğim 10-20-30-40-50  sayılarını bağımsız söylüyor.

Diğer aşamalara geçelim

İlk aşamamız olan göstermeyi öğrenci başarılı bir şekilde yaptı.

İkinci olarak daha zor bir aşama olan söyleme aşaması var buda öğrenciden sayıları söylemesini istiyorsun oda yapıyor.
En son ve en zor aşama ise yapması veya yazması (ilk başlarda bakarak yazıyor bağımsız bir şekilde yazana kadar sabırla bekleyin) 



Bugünkü yazım bu kadar matematik öğretimi ile ilgili bir çok yazımız olacak elbette ama bugünlük bu kadar. 
Unutmayın somutlaştırın konuyu , pekiştireç verin, açık bir dil kullanın, günlük yaşamdan örnekler verin, materyal kullanın, görseller çok önemli. SORULARINIZI YORUM KISMINA YAZABİLİRSİNİZ. Bir sonraki yazıda görüşürüz



İletişim: hadogan44@gmail.com


Her Çocuk Özeldir....

15 Mayıs 2016 Pazar

Özel Eğitimde Pekiştireç

Herkese Merhaba

 Öncelikle dün yazı yükle yemediğim  için hepinizden özür dilerim....

Arkadaşlar bugünkü yazımda sizlere zihin engelliler eğitiminde pekiştireç türlerini ve etkisinden  sizlere bahsedeceğim . Örneklerle, açık bir şekilde anlatacağım aileler ve öğretmenlerin dikkat etmesi onlar için faydalı olacaktır.



 Hayatımızın pek çok yerinde ödüller alırız verdiğimiz emeklerin bir karşılığını alırız ve verdiğimiz emeğin karşılığını almak bizi daha çok motive eder ve o işi yapmak daha çekici gelir. Kendimden örnek vereyim sabah 9 dan akşam 15.20 ye kadar özel eğitim öğrencilerimle ders yapıyoruz, ve her ayın 15 inde maaş alıyorum eğer o maaşı almasam öğrencilerimle verimli çalışamam bu uzun vadede yani 30 gün sonraki karşılığı bunun birde kısa vadede gün içerisindeki karşılığı da öğrencilerimin verdiği olumlu tepkilerdir. 1 rakamını çalıştığım özel eğitim öğrencim artık o rakamı tanıyıp söyleyebiliyor ise buda emeğimin karşılığıdır.

İşte arkadaşlar verdiğim emeğin bir karşılığını alıyorum bu karşılık maaş ve öğrencilerimin verdiği olumlu tepkiler bunlar benim için Pekiştireçtir.

Pekiştireç: Ortama eklenip veyahut çıkartıldığında olumlu davranışı arttıran olumsuz davranışı da azaltan uyarıcılara pekiştireç diyoruz. Fakat unutmayalım olumlu davranışı yani bizim istediğimiz davranışı arttıran uyarıcılara pekiştireç deriz.

Pekiştireçler etkilerine göre ikiye ayrılırlar:

1.Olumlu Pekiştireç:  Ortama girdiğinde olumlu davranışın yapılma sıklığını arttıran ve sürekli yapılmasını sağlayan pekiştireçlerdir.

Örneğin:  Öğrencim sürekli izin almadan ayağa kalkma problem davranışını sergiliyor ve bende ona ayağa izin alarak ayağa kalkarsan sana şeker vereceğim ve her ayağa kalkmak için izin istediğinde bir şeker veriyorum ve problem davranış ortadan kalkıyor. İşte istediğim davranış yani bahsettiğim olumlu davranış ayağa izin alarak kalkması bu ortama giren şeker sayesinde oluyor çocuğun hoşuna gidiyor ve olumlu davranışı arttırıp sürekli hale getiriyor işte olumlu pekiştireç şeker oluyor.

a) Birincil Olumlu Pekiştireç: Organizmanın fizyolojik ihtiyaçlarına yöneliktir. Yani insanın canının en çok çektiği elinde olmadan verildiğinde sevindiği pekiştireçlerdir, bunların iyi olduğunu öğrenmemiştir elinde olmadan hoşuna gider sevdiği şeyler. Örneğin: yiyecekler, uyumak , içecek vb.

b) İkincil Olumlu Pekiştireçler:  Sonradan öğrendiği uyarıcılardır. Bu uyarıcılar olmasa da olur ama bireyin olmasını istediği pekiştireçlerdir.

 Bunlar dörde ayrılır:

b.1) Sosyal pekiştireçler: Öğrenciye gurur verir yanı açıkçası gaza getiren sözel ifadeler ile birlikti jest ve mimiklerdir.,

 Örneğin: Aferin sana, Aslanım benim , Çok güzel çalıştın , Çok başarılıydın

b.2) Faaliyetsel Pekiştireçler: Öğrencinin yapmaktan hoşlandığı faliyetlerdir.

Örneğin: Oyun oynatmak, Film izletmek

b.3) Sembolik Pekiştireçler: Tek başına bir anlamı olmayan fakat bir araya geldiğinde sonuçta anlamlı bir ödül alınan pekiştireç türüdür.

 Örneğin: Her olumlu davranışta çocuğa bir jeton verirsin eğer 10 tane jeton toplarsan sana çikolata veya seninle oyun oynarız gibi..

b.4) Nesnel (simgesel) Pekiştireç: Verilen somut pekiştireçlerdir.

Örneğin: Sticher, oyuncak araba, kalem vb.

2. Olumsuz Pekiştireç:

Ortama eklendiğinde olumsuz davranışı azaltan uyarıcılardır.

Örneğin: Sınıfta sürekli konuşan öğrenciye öğretmenin kızması ve çocuğun konuşma davranışını azaltması.

a) Birincil Olumsuz Pekiştireç: Bedenen, fiziksel olarak zarar veren organizmaya zarar veren uyarıcılardır.

Örneğin: Dayak, Tek ayak üstünde durma, kulak çekme, vb.

b) İkincil Olumsuz Pekiştireç: Bedenen, fiziksel olarak zarar vermeyen fakat öğrenci tarafından istenmeyen uyarıcılardır.

 Örneğin: Azarlama, küfür, düşük not, tehdit, vb.

Evet arkadaşlar yukarıya pekiştireç türlerini yazdım dizlere dikkatlice okuyun örneklerde de açıkladım şimdi ise pekiştireç kullanımında dikkat etmeniz gereken ve şuanda aklıma gelen bir kaç maddeyi yazacağım bunlara pekiştireç verirken kesinlikle dikkat edin.

-- Pekiştireci öğrencinin ihtiyacı olandan ve sevdiği şeylerden seçin. Anne evde her gün çikolata veriyorsa veya çocuk çikolatayı sevmiyorsa çikolatayı pekiştireç olarak seçmenin bir anlamı yoktur.
Ben bu konuda aileleri veli toplantısına çağırdım ve onlarla görüştüğümde söyledim hiç bir şekilde evde abur cuburu sınırsız bir şekilde vermeyin aksi taktirde okulda verdiğim pekiştirecin bir anlamı kalmıyor diye açıkça söyledim onlarla anlayışla karşıladılar ve belli bir süre dikkat ettiler.
Çocuk eğer evde bu belirlediğiniz pekiştireci evde sık sık kullanıyorsa aman sen vermezsen verme evde ben yiyiyorum zaten diye düşünüyor ve bir işe yaramıyor pekiştireç.

-- Pekiştireci çok fazla vermeyin, eğer çocuk pekiştirece doyarsa bir anlamı kalmaz az az verin çikolatayı bölün, bisküvinin paketini değil bir tanesini verin. Doyum sağlarsa ondan sonra bir işe yaramaz pekiştireç.

--Pekiştireci öğretim oturumunun başında gösterin ne kazanacağını bilsin sonra ortadan kaldırın yoksa gözü sürekli ona takılacaktır ve dikkati dağılacaktır.

-- Pekiştireci sadece ama sadece olumlu davranışı sergilediğinde verin acıma duygusuyla yaklaşıp verirseniz öğrenci bunu yapmasam da veriyor zaten diye düşünüp olumlu davranışı sergilemiyor hatta aileler çocuk ağladığı için bundan kurtulmak için öğrencinin eline veriyor istediğini ve çocuk her istediğini ağlayarak elde etmeye çalışıyor.

--Pekiştireç özel eğitim in vazgeçilmezidir bunun için sürekli kullanmalıyız ama uygun miktarda verin ve uygun pekiştireci seçin.


-- Sözel pekiştireç kullanmaktan çekinmeyin her doğru davranışta aferin deyin veya çak deyin  fakat vereceğiniz pekiştireç çocuğun yapacağı davranışla doğru orantılı olsun zor davranışa en iyi pekiştireci verin. Aksi taktirde kolaya çikolata zora aferin derseniz çocuk sürekli kolay davranışı sergilemek isteyecektir.

--Aile ile işbirliği kurun vereceğiniz pekiştireçleri bildirin ailede ona göre dikkat etsin.

-- Öğretmenler birincil olumsuz pekiştirecin uygulanması yasaktır. çocuklara zarar vermek yasak bundan haberdar olun aksi taktirde ceza alıyorsunuz.


Evet arkadaşlar bugünkü yazım bu kadar sizlere yarın ki yazımı sadece Matematik öğretimine ayıracağım.

SORULARINIZI YORUM KISMINA YAZABİLİRSİNİZ...

İletişim: hadogan44@gmail.com

Her Çocuk Özeldir....



13 Mayıs 2016 Cuma

Beceri Öğretimindeki Yöntemler- Beceri Analizi

Herkese Merhaba

  Evet arkadaşlar bugün beceri öğretimindeki yöntemleri ve zihin engellilere tuvalet becerisi hakkında bilgi vereceğim



Yöntemlerle başlayalım ve örnekler verelim açık bir dille anlatacağım.

Şimdi Öncelikle aileler ve öğretmenler eğitim vereceğimiz veya vermek istediğimiz çocukların yetersizliği olduğunu özel eğitim öğrencilerini unutmayalım. Bunu hatırlatıyorum çünkü sürekli o öğrencilerle vakit geçirdiğimiz için onların yetersizliğinin olmadığını düşünüp bazı konularda onları çok zorluyoruz yapamadıklarında kızıyoruz bunu yapmayın onların yetersizliği var, ister aile olun ister öğretmen bunu unutmayın ve öğreteceğiniz becerileri en kolay nasıl öğretebilirim diye düşünmek gerekir bunun için öğretmen istediğimiz becerilerin analizini yapmalıyız.

Beceri Analizi: 
Evet arkadaşlar yukarıda da yazdığım öğrencilerimizin özel eğitim öğrencilerini unutmayalım. Bunun için öğrencilerimize öğretmek istediğimiz ve hedef olarak belirlediğimiz kazanımların, becerilerin çoğunu tek bir aşamada öğretmek mümkün değildir bunun için öğretilecek beceri parçalara ayrılarak öğretilir.

Beceri analizin faydaları;
-- En zor beceriler bile çok kolay bir şekilde öğretilebilir.
-- Bilgi öğrenciye kısa sürede ulaşır.
-- Öğrencinin performansı göz önüne alınarak yapıldığı için öğretim bireysel olur.
-- Burada beceri bütünüyle değil aşama aşama değerlendirildiği için değerlendirme objektif olur.
-- Öğretim aşama aşama yapıldığı için öğrenci yapamadığı zaman öğretim baştan değil yapılamayan aşamadan tekrarlandığı için zaman kaybı olmaz.
-- Aynı performanstaki öğrencilere uygulanabilir öğretmen için kolaylaştırıcı bir unsurdur.

Analizi yapılacak olan becerinin aşamaları 3 şekilde belirlenir
1. Beceriyi tam ve doğru yapan birini izleyerek her aşamayı yazma
2. Beceriyi bellekten, düşünerek yapma ben bu beceriyi yaparken önce şunu sonra bunu yapıyorum diyerek.
3. Beceriyi bizzat aşamaları yazacak kişinin yapması.
Yalnız öğreteceğimiz beceriyi ne kadar sık yaparsak yapalım aşama atlama olasılığı vardır. Bu konuda kendinize güvenip hızlıca yapmayın dikkatlice davranın.

Şimdi size bir beceri analizi Örneği vereceğim daha sonra ise beceri öğretiminde beceri analizi şekillerine geçeceğim.

Örnek:
  Beceri: Çorba içer.

  Ön koşul becerileri: Kaşık tutma, ince motor becerilerinin gelişmiş olması, kaşığın ne olduğunu ve işlevini bilmesi vb.

   Pekiştireç: Çikolata

   Ölçüt: 10 denemenin 7 sini doğru yapar.
   Analiz: 

     1. Başat( sağ) elini kaşığa uzatır.
     2. Başat eliyle kaşığın sapından tutar.
     3. Kaşığı kaldırır
     4. Çorba kasesine yaklaştırır.
     5. Kaşığı çorba kasesine batırır.
     6. Kaşık çorbanın içindeyken kaşığın eğimini düzeltir.
     7. Kaşığı kaldırır
     8. Kaşığın altını kasenin ucuna sürer
     9. Kaşığı ağzına götürür
     10. Çorba sıcaksa üfler( bunu üfleme becerisini biliyorsa yaptırırız aksi taktirde önce bunu öğrenmesi gerekir)
     11. Azını açar.
     12.Kaşığı ağzına sokar.
     13. Çorbayı boşaltır ve yutar.

Evet arkadaşlar yukarıda çorba içme becerisinin beceri analizini yaptım becerilerin aşamalarını öğretirken aşama aşama düzgün ve atlamadan gidin eğer bir aşamayı yapamıyorsa yapana kadar tekrarlayın, boş verip diğer aşamaya geçmeyin.

Her aşamada ufak bir değerlendirme yapın yapılan değerlendirmede deneme sayısının en az %70 ini doğru yapıyorsa diğer aşamaya geçin aksi taktirde diğer aşamaya geçmenizi tavsiye etmem öğrenci öğrenmemiştir. %70 derken kastettiğim 4 deneme yaptırırsınız aşama ile ilgile 3 ünü yaparsa %75 ini doğru yapmış olur ama yapamazsa aşamayı tekrarlayın.

Pekiştireci ben sadece olumlu davranış sergilediklerinde ve öğretimi başardıklarında veriyorum sizde her yapılan aşamada pekiştireç verebilirsiniz. Fakat yanlış yapıldığında kesinlikle pekiştireç vermiyorum bu konuda katı davranıyorum evet çocuklarımız evet canları isteyebilir ama verirsek onlar için beceriyi kazanmanın bir anlamı kalmaz.

 İpucu konusunda elbette ipucu verebilirsiniz fiziksel, sözel yardım ve model olma ipucunu kullanabilirsiniz. Önceki günde bahsettiğim gibi sistematik olarak silikleştirip ortadan kaldırın.

 Öğreteceğiniz beceriyi dikkatli seçin öğrencinin performansını iyi değerlendirin, beceri öğretirken ön koşu becerilerine sahip olmasına dikkat edin. Örneğin; Kaşık çocuk için bir şey ifade etmiyorsa anlamını işlevini bilmiyorsa önce onu öğrenmeli veya ince motor becerileri gelişmemişse bunlar için egzersizler yaparak önce bunları geliştirmeli.

Şimdi de beceri analizi şekillerini sizlere anlatacağım fakat matematik öğretimi ile ilgili etkinliğimi yazmam yetişmedi onuda artık size yarın yazayım bunun için kusura bakmayın bugün beceri analizi şekillerini anlattıktan sonra konumuzu kapatalım size yarın pekiştireç türleri, pekiştirecin uygulanışı, kullanılması konusunda yazı yazacağım ardından matematik etkinliği ve öğretiminden bahsedeceğim.


 Beceri Analizi Şekilleri 3 Tanedir ben bunların hangi becerilere daha uygun olacağını sizlere yazacağım ve örnekler vereceğim.


1.Tüm Beceri Yöntemi: Öncelikle bu yöntem tüm beceri öğretimlerinde uygulanabilir. Fakat benim düşüncem bu yöntemi beceri analizi yapılamayan beceriyi tek bir aşamada yapınca öğrenmenin daha faydalı daha kısa süreceği becerilerde kullanın açıklamadan sonra örnek vereceğim.  Dediğim gibi bu beceri yöntemini bölünemeyen becerilerde kullanın. Bu yöntemde ilk olarak çok yoğun bir şekilde ipucu verilir ve daha sonra silikleştirilir.

Örneğin: Bu beceri için en  uygun örnek tuvalet becerisidir. tuvalet becerisinin analizini yapabilirsiniz fakat zamanı bilemediğimiz için öğretim oturumlarını düzenleyemeyiz tuvaleti geldiği zaman o an tüm beceriyi bir bütün olarak uygulamak zorundasınız, en yoğun şekilde öğrencinin performansına göre seçtiğiniz ipucunu sözel ipucu ile birlikte çok yoğun bir şekilde uygularız.

Bir beceri öğretiminden önce bu becerinin onun ne işine yaracağını neleri kolaylaştıracağını anlatmalısınız.
2. İleri Zincirleme Yöntemi: 

Burada beceri analizi becerinin yapılışında ilk yapılandan son yapılana doğru analiz edilir.

Örnek:
1. Metin anahtarı başat eline aldı
2. ucunu kapı kilidinin deliğine yaklaştırdı
3. Anahtarı ittirdi içeri soktu
4. Anahtarı iki defa sola çevirir
5. Kapıyı iterek açar.

kapı açma becerisinin ileri zincirleme yöntemiyle analizi bu şekildedir.

3. Tersine Zincirleme Yöntemi:

Burada ise beceri analizi becerinin yapılışının son yapılandan ilk yapılana doğru analiz edilir.
Genellikle giyinme becerilerinde bu yöntem kullanılır.

Örnek:
1. Başını ve kollarını soktuğu kazağın iki kenarından tutarak aşağı indirir.
2. Kollarını soktuğu kazağın yaka kısmını açarak başını sokar.
3. Kollarını soktuğu kazağın yakasından tutarak başına yaklaştırır.
4. Sol elini soktuğu kazağın diğer kolunu tutarak başat(sağ) kolunu sokar.
5. Masadan aldığı ve ön yüzü çevrili kazağın sol kolunu tutarak kolunu sokar.
6. Masadan aldığı kazağın önünü çevirir.
7. Kazağı masadan  alır.

Kazak giyme becerisi tersine zincirleme yöntemiyle analizi bu şekildedir.

Öğretmenden notlar.

1: Giyinme becerilerinde Tersine zincirleme yöntemini kullanın.
2. Çocuğa giydirme becerisini öğretmeden önce elbiseleri çıkarma becerisini öğretirseniz daha faydalı olur. Çünkü; Çıkarmak daha kolaydır kasların gelişmesinde ve giyerken aşinalık olur
3. Tüm Beceri Yöntemi aşamalara ayrılamayan becerilerde daha etkilidir.
4.İpucu her aşamada verilebilir ama zamanla ortadan kaldırın.
5. Pekiştireç vermeyi unutmayın


Evet arkadaşlar bugünkü yazımda bu kadar yarın pekiştireçler ve matematik öğretimi etkinlikleri ile ilgili yazacağım Tesekkürler.

SORULARINIZI YORUMA YAZABİLİRSİNİZ.


İletişim: hadogan44@gmail.com

Her Çocuk Özeldir....





12 Mayıs 2016 Perşembe

Özel Eğitimde Beceri Öğretimi Yöntem ve Teknikler.


Herkese Merhaba

  Dün Bireysel Eğitim Programından bahsetmiştik bugün de beceri öğretimi yöntem ve tekniklerinden bahsedeceğim ve örnekler vereceğim sırayla numaralandırarak örneklerle açıklayalım.



Fakat  bu beceri öğretimi yöntem ve tekniklerini anlatmadan önce ipucu verme şekillerini anlatmak istiyorum çünkü konu içerisinde çok fazla bahsedeceğiz.

1.Fiziksel yardım(ipucu): Çocuğun bedeninde yapacağı beceride kullanacağı organları çocuk yapamadığı durumlarda tutarak ona yardımcı olmaktır. yalnız çocuğun arkasına geçip yapmak çocuğa kendi yapıyormuş izlenimi vereceği için fiziksel yardımı böyle yapmalıyız. Fiziksel yardımın aşamaları vardır.

Tam Fiziksel Yardım: Tam fiziksel yardımda yazı yazamıyorsa elinden tutar yazar

Kısmi Fiziksel Yardım: kısmi fiziksel yardımda işi yapan organı değil yani eli değil yukarıdan bilekten tutarak yazmasını ister.

Gölgelendirme: Tutuyormuş gibi yapar

İlk başta çocuk yapamazsa taam fiziksel yardım verilir daha sonra azaltılarak kısmi en son da gölgelendirme.

2. Model Olma: Bu ipucu şeklinde ise öğretici beceriyi aşamalara ayırdıktan sonra öğrenciyi yanına alarak yapar ve öğrencinin taklit etmesini sağlar. önce öğretmen yapar ve kendisini izletir şimdi sıra sende diyerek öğrenciye yaptırır. Öğretici becerinin tüm aşamalarını yaptıktan sonra öğrenciye yaptırmaz. Aşama aşama öğretimi önemlidir öğretmen birinci aşamayı yapar sonra öğrenci yapar, öğretmen sonra ikinci aşamaya geçer. Öğretmen öğrencinin karşısında durmamalıdır model olurken yanında durmalıdır. Örneğin; giyinmeyi öğretiyorsa model olurken karşısında olursa kendisinin sağ kolu öğrencinin sol koluna denk geleceği için öğrencinin kafası karışabilir yanında olması bu yönden uygundur.

3. Sözel İpucu: Yapması gerekeni veya beceriyi sözel olarak bildirmek. Fakat kullanılan kelime saysı giderek azaltılır veya harf sayısı. 20 sayısını öğretirken
yirmi
yir
yi
y
fısıldayarak ipucu

Genel olarak sözel ipucu yukarıdaki ipuçları ile birlikte verilir
Örnek: Fiziksel yardım uyguluyorken kolundan tuttuğum çocuğa söylüyorum kalemi bastırdım yukarıya doğru çektim yana kaydırdım bunları söylerken fiziksel yardımda bulunuyorum
veya
Model olurken giyinme becerisi öğretirken pantolonumu tuttum yukarı çektim diye söyleyerek model olunur.

4.İşaret İpucu: Jest ve mimikleri kasteder. yanlış yaparsa başını sağa sola sallarsın, getirmesini istediğiniz şeyi getirmesi için parmağınızı uzatmanız.


 Not: Verilen ipucunun giderek azaltılması gerekmektedir çocuk bağımsız olarak yapamıyorsa öğrenmiş sayılmaz bunun için verilen ipucu giderek azaltılmalı azaltılmak tan kastım ortadan kaldırmaktır. Bağımsız yapabilmesi için.

 1. Yanlışsız Öğretim Modeli: 
  Seçtiğiniz beceriyi çocuğa kazandırmak için ipuçları kullanılır ve bu ipuçları belli bir standarda plana uygun olarak verilir. Eğitimin etkili olması ipuçları sistemli bir şekilde verilmesi gerekir bu sistemler aşağıdakiler gibidir.
  a) İpucunun Aşamalı Olarak Arttırılmasıyla Öğretim.
İlk başta öğrencinin bağımsız yapması öngörülür. Eğer bağımsız olarak yapamazsa kısmi bir ipucu sunulur ve giderek arttırılır yapabildiği yerde durulur ipucu artırılmaz. Öğrencinin tepkileri istendik duruma gelince sistematik olarak geri çekilir.
 b) İpucunun Aşamalı Olarak Azaltılmasıyla öğretim.
Öğrencinin performansını göre seçilen ipucunun sistematik olarak azaltılmasıdır.
Öğrenci için performansına baktıktan sonra fiziksel yardım seçtiysek eğer aşağıdaki gibi azaltacağız.
-Tam fiziksel yardım
-Kısmi fiziksel yardım
-Gölgelendirme
-Model olma
-Sözel ipucu
-Fısıldayarak ipucu
c) Eş Zamanlı İpucuyla Öğretim
Öğrenciye yönerge verilir verildikten sonra da belirlenen ipucu söylenir ve öğrencinin cevap vermesi beklenir doğru cevap verirse pekiştireç verilir. Yanlış cevap verirse veya cevap vermezse hiçbir tepki verilmeden ipucu tekrar sunulur.
Burada yoklama oturumları vardır elbette belli bir plan çerçevesinde yapılmakta.

Bu planlar;
Çocuğa yönerge verildikten hemen sonra öğrencinin düzeyine göre belirlenmiş ipucu sunulur,

İpucu verildikten sonra ise belirli bir zaman aralığı belirlenir ve öğrencinin beceriyi yapması veya yönergeye yanıt vermesi beklenir bu zaman 3sn 5sn sizin isteğinize göre fakat 5 sn geçmemek şartıyla belirlenir. Bu şart benim tavsiyemdir.

Eğer çocuk cevap vermezse yada yanlış dönüt verirse isterseniz yönergeyi tekrar sunup ipucunu verin veya sadece ipucunu sunarsınız.

Eğer doğru cevap veya dönüt verirse verdiği cevabı veya dönütü tekrarlayarak bir sonraki aşamaya geçin. Fakat doğruyu bir kere söylemesi yeterli değildir en az 3 kere doğru söyledikten sonra diğer aşamaya geçin.

Verdiği dönütü tekrar edin derken.
Örnek: Ali bu kaç ?
            10 öğretmenim,
             Evet ali bu 10 aferin sana..
Öğrencinin verdiği cevabı vermeniz konun pekişmesine yardımcı olur bir örnek daha vereyim

Örnek: Model olma yoluyla giyinmeyi öğretiyorsunuz. Diyelim ki pantolon giymede paçalardan bacağını geçirme aşamasında model oldunuz ve öğrenci yapıyor öğrenciden model olduktan sonra öğrenci yaparken yaptığı aşamayı sesli söylemesini istiyoruz o sesli söyledikten ve aşamayı tamamladıktan sonra, evet şimdi pantolonun paçasından bacağını soktun aferin sana deriz.

Uygulamanızı yapın Kayıt Tutun ve değerlendirme yapın

Değerlendirmede ise uygulamada en az 3 kere doğru söylemesini bekliyorduk ya değerlendirmede 1 kere söylenmesi gerekir eğere söylemezse o aşamaya tekrar dönün.
d. Sabit Bekleme Süreli Öğretim 
Bu öğretim iki aşamadan oluşmaktadır

d.1) Sıfır Saniye Süreli ipucuyla Öğretim: 1. aşaması budur bu aşamada yönerge (yapmasını istediğimiz davranışı yap- söyle- göster) verildikten hemen sonra hiç beklemeden sonra belirlenen ipucu verilir ve çocuğun cevap vermesi beklenir cevap verirse pekiştireç verilir eğer vermez yada yanlış söylerse ipucu tekrar verilir bu birinci aşamadır. Bu aşama Öğrenci sürekli ipucundan sonra doğru cevap verdiği oturumlardan sonra diğer aşamaya geçilir.
Ali bu kaç ?
Hiç beklemeden Ali bu 20 der ve Ali'den doğru cevabı bekler.

d.2) Sabit Bekleme Süreli İpucuyla Öğretim: Bu ise ikinci aşamadır ilk aşama tamamlandıktan sonra bu aşamada çocuğa yönerge verilir ortalama 5sn beklenir ve ipucu verilir.
Burada çocuğun vereceği 5 farklı tepki vardır.
1. İpucundan önce doğru tepki
2. İpucundan sonra doğru tepki
3. İpucundan önce yanlış tepki
4. İpucundan sonra yanlış tepki
5. Teki vermemek

Ali bu kaç.
5 sn bekler
5 sn içinde ali cevap verirse 20 derse
Evet ali bu 20 aferin sana der.
Eğer 5 sn içinde cevap vermezse ipucunu sunar.

Bu öğretimde ipucunun türünde veya biçiminde değişiklik yapılmaz sadece zaman bağlamında değişiklik yapılarak ipucu silikleştirilir. Bu silikleştirme öğrenci ilk tepkiyi yani ipucundan önce doğru tepkiyi verdiğinde silikleştirilmeye başlanır sistematik olarak ipucu ortadan kalkar.
e) Artan Bekleme Süreli İpucuyla Öğretim 
Bu öğretim iki aşamadan oluşmaktadır.

e.1) Sıfır saniye süreli: Yukarıdaki sıfır saniye ile aynıdır....1. aşaması budur bu aşamada yönerge (yapmasını istediğimiz davranışı yap- söyle- göster) verildikten hemen sonra hiç beklemeden sonra belirlenen ipucu verilir ve çocuğun cevap vermesi beklenir cevap verirse pekiştireç verilir eğer vermez yada yanlış söylerse ipucu tekrar verilir bu birinci aşamadır. Bu aşama Öğrenci sürekli ipucundan sonra doğru cevap verdiği oturumlardan sonra diğer aşamaya geçilir.

e.2) Artan Bekleme Süreli: Öğrenciye uygun ipucu belirlendikten sonra öğretim oturumları planlanır ve oturumlara başlanır. Oturumlarda yönerge verildikten sonra ipucuyu verme aralığı öğretmenin isteğine göre eşit veya eşit olmayan aralıklarla arttırılır.1,2,3,4,5 sn gibi eşit veya 1,2,5 sn gibi eşit olmayan aralıklarla arttırılır.

İpucuyu vermede bekleme süresinin en fazla 5 sn olmasını tavsiye ederim çünkü bizim öğrencilerimiz özel eğitim öğrencileri 5 sn den fazla bir sürede sorduğunuz soruyu veya sunduğunuz yönergeyi unutabilirler vermiş olduğunuz ipucu onlar için anlamsız bir hale gelir....

Yarın beceri öğretimi yöntemlerinden ileriye, geriye zincirleme ve tüm beceri yöntemi ile matematik öğretiminden bahsedeceğim..


SORULARINIZI YORUM KISMINA YAZABİLİRSİNİZ...

İletişim: hadogan44@gmail.com

Her Çocuk Özeldir....

11 Mayıs 2016 Çarşamba

Özel Eğitimde Bireysel Eğitim Programı

Herkese Merhaba

 Evet arkadaşlar dünkü yazımızda Özel Eğitime uygunluk konusunu ayrıntılı bir şekilde yazmıştık ve bugün Bireysel Eğitim Programı yani BEP hakkında yazı yazacağımı söylemiştim şimdi başlayalım bu konunun önemli kısımlarını açık ve ayrıntılı bir şekilde sizlere anlatacağım.

 Evet arkadaşlar öncelikli olarak şunu söyleyelim Özel eğitim de tüm aşamalar birbiri ile bağlantılıdır, mesela bugünkü konu eğitsel tanı ve özel eğitime uygunluk konularıyla ilişkilidir diğer konularla ilişkilidir zaten özel eğitime uygunluk konusundan sonra da bu aşama gelmektedir.

  Bireysel Eğitim Programını BEP diye kısaltılmış halini yazacağım her defasında uzun uzun yazmayacağım BEP yazdığım yerler de siz onu söylemek istediğimi anlarsınız.

  BEP'in tanımı engelli bulunan öğrencinin bireysel özelliklerine ve ihtiyaçlarına göre sadece o öğrenci için hazırlanmış sadece o öğrenciye uygulanan onun dönemlik veya yıllık olan eğitim programıdır. Kısa tanımı budur.

  Öğrenciye ne öğretileceği bu planda gün, hafta, ay, yıl belirtilerek hangi yöntemle öğretileceği, hangi pekiştirecin(ödül) verileceği ayrıntılı bir şekilde yazılır.

  BEP; BEP geliştirme birimi tarafından hazırlanır.


  Kimler var burada;

 Müdür veya müdür yardımcısı başkanlığında toplanan bu birimde sınıf öğretmeni, özel eğitim öğretmeni, aile, rehber öğretmen, destek hizmet veren kurumlardan gelen yetkililer, branş derslerine giren öğretmenler, öğrencinin kendisi ve akranları yer alabilir.

BEP öncelikli olarak Rehberlik ve Araştırma Merkezi yani RAM'dan gelen raporda yer alan  kazanımlar doğrultusunda hazırlanır.  Elbette RAM ın yolladığı bu rapordaki kazanımlardan eminseniz BEP'i ona göre hazırlarsınız eğer değilseniz özel eğitim öğretmeni iseniz kendiniz değilseniz özel eğitim öğretmeninden kaba değerlendirme formu uygulamasını istersiniz. Ben RAM dan gelen rapora baktım fakat kazanımları okumadan kendim kaba değerlendirme formunu uyguladım öğrencilerime.

Neden ? diye soracaksınız ben gelen raporlara güvenmiyorum ondan dolayı az çok öğrencinize baktığınızda oradaki kazanımları yapıp yapmadığını anlarsınız bundan dolayı hiç bakmadan kendim kaba değerlendirme formumu uyguladım.

  Kaba değerlendirme formunu uyguladıktan sonra yapamadığı becerileri eksi koyarak ayrı bir yerde not aldım sonra daha sonra ise bu yapamadığı beceriler arasından çocuğun performansına göre yıl içerisinde kaç kazanım öğreteceğimi belirleyip not aldığım kazanımları öncelik sırasına koydum.

Önce hangisini öğrenirse işine daha çok yarar daha çok işlevseldir diye düşünüp sıraya koydum.

Ailesi ile görüşüp günlük hayatında en çok neleri yapmayı sever en çok neyi yapar diye sorup ailesine de listemi gösterdim öncelikli kazanımlar genelde aynı oldu hocam bunu yapabilse çok iyi olur çok işimize yarar dediler bende onların fikrine göre işine yarayacak amaçları ön sıralara aldım. Niye diğerleri önemsiz mi ?diye soracak olursanız elbette hayır fakat bunlardan daha önemsizler.

Örneğin: okuma yazma bilmeyen bir öğrenciye veya yemek yiyemeyen giyinmeyi bilmeyen bir öğrenciye bunları öğretmeyi çabalamak yerine gidip 23 Nisan şu bayramdır 19 Mayıs şu bayramdır önemi budur bunları anlatsam daha mı iyi olacak elbette hayır. Tabi ki diğerleri de önemli ama önceliği bunlar değil önceliğim giyinmeyi, okumayı ,öğretmek veya kalem tutamayan birine el göz koordinasyonu olmayan birine yazmayı öğretebilir miyiz? elbette hayır çünkü Ön koşul becerileri yok öncelikle onları öğretmek gerekir.

Ön Koşul beceriler: Bir beceriyi bir kazanımı öğrenmesi için gerekli olan ve bilmesi gerek bilmezse bir sonraki amaca geçemeyeceği becerilerdir. Parmak kası gelişmeyen ve bundan dolayı kalem tutamayan birine yazma öğretemeyiz öncelikle kasları geliştirilir daha sonra öğretim yapılır.

Bu önemli kazanımlar sıralamasını hazırlayıp emin olduktan sonra  seçilen kazanımlar Uzun Dönemli Amaç olarak yani UDA olarak belirlenerek parçalanarak alt başlıklara ayrılır ve bunlara da Kısa Dönemli Amaç yani KDA denir.
Örnek: UDA-- Çorap giyme
             KDA-- 1. iki eliyle ayağa geçirilmiş çorabı giriş kısmını tutarak yukarı çeker
                          2. ayağın parmak kısmına girmiş çorabı çekerek topuğunu da içine koyar
                          3. çorabı parmaklarına geçirir
                          4. Çorabı ağzını açarak ayağına doğru getirir

Verdiğim örnekte tersine doğru parçalara ayırdım öncelikle çorabın ağzını açarak ayağına doğru getirmesi gerekirken en son yaptı çünkü: Giyinme becerileri böyle yapılır tersine doğru (Tersine Zincirleme) önceki aşamaları öğretici kimse eğer o yapar aile veya öğretmen tutar çorabı topuğuna kadar geçirir çocuğa sadece yukarı çekmesi kalır. kulağa küpe olsun giyinme becerileri tersine zincirleme ile yapılır. kısaca bahsetmek istedim ileride daha ayrıntılı anlatacağım..
    
  UDA' lara tarih ve öğrenme oranı da yazılmalıdır.
ÖRNEK: UDA--Ali bir yılın sonunda çorap giyme becerisini %90 oranında doğru olarak yapar

 Böyle böyle hedeflenen amaçların hepsi parçalara ayırdım tarih, UDA, KDA, öğretim modelleri, ipuçları(model olma, fiziksel ipucu, sözel ipucu) ve yöntemler ( sunuş yoluyla ) BEP'i yazdım belirlenen tarihler aralığında hedeflenen amaçlar öğretmeye çalışıyorum.

  Elbette bu arada programımız denetlenecek, izlenecektir eğer programın çocuğa uygun olmadığını düşünürsek değiştiririz eğer uygun ve düzenli devam ediyorsa o programla devam ederiz.

  Belirlenen amaçların BEP'te yazılan tarih aralığında öğretilememesi 1 2 hafta sarkması program değiştirmeyi gerektirmez.

  Aileler öğrencinize BEP hazırlanmasını istemeniz kontrol etmeniz eksiklikleri söylemeniz yanlış  ise BEP'e imza atmayarak onun yasal bir geçerliliği olmadığını sağlayabilirsiniz bu sizin yasal hakkınızdır.

  Öğretmenler yapabildiğiniz kadar hazırladığınız BEP leri takip edin seçtiğiniz hedefler işlevsel olsun, yasalara uygun hazırlamaya çalışın olmuyorsa da imza yeri olan yerleri imzalatın aksi taktirde işini yapmayanlar değil sizin başınızı belaya sokarlar.


SORULARI YORUM KISMINA YAZABİLİRSİNİZ... TEŞEKKÜRLER       



İletişim: hadogan44@gmail.com
   

Her Çocuk Özeldir....

10 Mayıs 2016 Salı

Özel Eğitime Uygunluk

Herkese Merhaba

Dünkü yazımızda özel eğitimde okuma yazma öğretimi ile ilgili bilgiler vermiştik dünde yazdığım gibi yazılanlar eksik olabilir her şey zamanla yerine oturacak, dediğim gibi yeni açtığım için yetişemiyorum fakat püf noktaları, teknikler, örnekler, tecrübeler zamanla yazılarımda yer alacak.

Bugün sizlere özel eğitime uygunluk aşamasından bahsedeceğim.



Öncelikle öğrencinize Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinde(RAM) kaba değerlendirme formları ile zeka testleri uygulanır. Bu kaba değerlendirme forumunu google den yazarsanız çıkar karşınıza bu formda çocuğunuzla ilgili beceriler ele alınır hangilerini yaptığı hangilerini yapmadığı bunlar belirlendikten sonra(Buraya kadar olan yer tanılamaya dahildir) çocuk özel eğitime uygundur sonucu çıkmazsa okuluna geri gönderilir çıkarsa da RAM çocuğunuzu onun ihtiyaçlarına göre bazı kurumlara gönderir bazı devlet kurumları tabi ki RAM'ların özel kurumlara yönlendirmesi buraya gidin, burası daha iyi demesi kesinlikle yasaktır biraz sonra bu konudan bahsedeceğim. Dediğim gibi RAM çocukları ihtiyaçlarına göre çocuklarınızı devlet kurumlarında ne şekilde eğitim alacakları hakkında yönlendirme yaparlar bu şekiller nelerdir onları ayrıntılı ve açık bir şekilde ele alalım..

1. Tam Zamanlı Kaynaştırma:  RAM öğrenciye bu şekilde eğitim alabilir dediği zaman, öğrenci yetersizliği olmayan yani engeli olmayan akranlarıyla birlikte normal okullarda, normal sınıflarda eğitim öğretim hayatlarını sürdürürler.

 Özel eğitimde eğer çocukların bir engeli varsa ve ihtiyaçları da el veriyorsa ilk önceliği tam zamanlı kaynaştırmadır. Akranlarıyla aynı ortamda olması onların sosyalleşmesi ve normal hayatına devam etmesi onu motive eder. Öğretmen öğrenciye Bireysel Eğitim Programı hazırlar aile isterse kendi istekleri ile maddi durumları da el veriyorsa çocuklarına destek eğitim için biriyle anlaşabilirler.

2. Kaynak Oda Destekli Kaynaştırma: RAM'dan bu karar çıktığı taktirde, çocuk yukarıda ki gibi normal okuluna normal sınıfına devam eder. Fakat yukarıdakinden farkı RAM'dan gönderilen raporda öğrencinin ihtiyaç duyduğu kazanımlar yer almaktadır bu kazanımlara göre öğrencinin zorlandığı konularda zorlandığı derslerde yani problem yaşadığı yerlerde, okulda hazır bulunan yeterli materyallerle donatılmış bir sınıfta, özel eğitim öğretmeni tarafından o sınıfa alınarak o zorlandığı konularda bireysel eğitim verilir, diğer derslerde normal akranlarıyla kaynaştırma eğitimine devam eder. Türkiye'de pek uygulanmamaktadır imkanların yetersizliğinden ve öğretici yetersizliğinden.

3.Yarım Zamanlı Kaynaştırma: Bu öğretim şeklinde ise öğrenciye bu karar çıktığı taktirde öğrenci eğitim hayatının belli bir zamanını normal okulda, belli bir zamanını ise özel eğitim okullarında veya sınıflarında geçirir. bu zamanları RAM çocuğun ihtiyaçlarına göre belirler. Türkiye'de pek uygulanmamaktadır

4. Özel Sınıf: Bu eğitim kararında ise normal okullarda özel eğitime gereksinim duyan öğrenciler için özel sınıflar veya ek binalar hazırlanır buralara özel alt sınıf adı verilir, öğretmenler özel eğitim öğretmenleridir. Amaç teneffüsleri veya spor ve etkinlik saatlerini normal arkadaşlarıyla geçirmesidir fakat ülkemizde özel sınıfların teneffüs veya etkinlik saatleri akranları ile aynı değildir. birileri içerideyken diğerleri teneffüste oluyor. Okul idareleri bu konuda uyarılmalıdır.

5. Gündüzlü Özel Eğitim Okulu: Tamamen engelli çocukların olduğu okullardı öğrencilerin seviyelerine göre isimleri değişir iş okulu(özel eğitim mesleki eğitim merkezi), uygulama okulu(ağır engelli öğrenciler için), otistik çocuklar eğitim merkezi, özel eğitim ortaokulu, özel eğitim ilkokulu vb.

6. Yatılı Özel Eğitim Okulu: Aslında gündüzlü özel eğitim okulu ile aynı fakat onda öğrenciler akşam evlerine dönerken bunda yatılı olarak yurtlarda kalmaktadır.

RAM çocukları buralara gönderir öğrencinin seviyesine ve ihtiyaçlarına göre gönderir.

RAM size özel kurumları öneremez günümüzde devlet personeli özel kurumlarla ilişki halinde olamaz bunun için dikkatli olun hem aileler hem öğretmenler bu konuda hassas davranın.

Aile çocuğa özel eğitime uygundur raporu almak istemezse almayabilir fakat çocuğunuzun gerçekten bir engeli varsa o raporu alın ve onun ihtiyacına göre eğitim almasını sağlayın.

Aile öğrenciyi istediği rehabilitasyon merkezine gönderebilir devletin maddi destek sağladığı kurumlarda vardır.

RAM'daki görevlilerden ricam kaba değerlendirme formlarını kesinlikle doğru bir şekilde uygulamalıdır, ihtiyaç duyulan kazanımlar açık ve net bir şekilde yazılmalı ki okullardaki öğretmenler ZORLUK ÇEKMESİN.

RAM yetkilileri aile ve çocuğu gönderdikleri öğretmenlere destek olmalı, bilgilendirmelidir.
Çocuğun gittiği okulda Bireysel Eğitim Programı hazırlanır. Bu program için kurul oluşturulur

Önümüzdeki yazımda da Bireysel Eğitim Programı (BEP) hakkında yazacağım ayrıntılı bir şekilde. Hepinize teşekkür ederim...

SORULARINIZI YORUM KISMINA YAZABİLİRSİNİZ..

İletişim: hadogan44@gmail.com

Her Çocuk Özeldir....


9 Mayıs 2016 Pazartesi

Özel Eğitimde OKUMA YAZMA ÖĞRETİMİ

Herkese merhaba

  Bugünkü yazımızda yetersizliği olan bireylere okuma yazma öğretimi ile ilgili bilgiler vereceğim bugün ki yazım biraz ön bilgi niteliğinde olacaktır yarın ise özel eğitimde değerlendirme konusunun özel eğitime uygunluk aşamasını ayrıntılı bir şekilde anlatacağım.  Hem aile hem de öğretmenlerin dikkatlice okumasını tavsiye ederim.

  Öncelikle her öğrenci özel ve tektir. Birçok okuma yazma öğretimi yöntemleri vardır, Eskide olan fiş yöntemleri, şuan milli eğitim okullarında kullanılan ses temelli cümle yöntemi , bütünden parçaya gidilen yöntemler vb. arkadaşlar öncelikle başka zihin engelliler öğretmenlerini bilmem ama benim düşüncem zihin engellilere okuma yazma öğretiminde her yöntem ve teknik mubahtır.

  Yukarıda da yazdığım gibi her öğrenci özel ve tektir, özellikle engelli bireylerde öğrencilerimizin bireysel farklılıkları çok fazladır bazılarında dikkat toparlamada bazılarında yerine oturmada bazılarında algılamada vb. bir çok bireysel farklılık bulunmaktadır. Bundan dolayı her engelli öğrenciye okuma yazma öğretiminde aynı yöntemi veya tekniği kullanamazsınız. Bu sene, görevimin ilk yılında hafif düzeyde zihinsel yetersizlik tanısı alan öğrencimle ses temelli cümle yöntemi ile çalıştım şuanda tüm sesleri tanıyor ve heceleyerek okuyor akışkan bir şekilde okuma  yapabilmesi için sürekli okuma çalışması yapmaktayım. otizmli öğrencimle fiş yöntemi ses temelli cümle yönteminden daha etkili oldu fakat yine de algılamada çok sorun yaşamakta bundan dolayı. Bunu çalışırken yanında ismini yazmayı ve doğum tarihini yazmayı öğrettim  ve halen fiş yöntemi ile devam etmekteyim.

  Öncelikli olarak her öğrenciye farklı yöntem kullanabilirsiniz fakat aile ile uyum içerisinde olmanız şartıyla. Günümüzde teknolojinin de gelişmesiyle birlikte aileler daha bilinçli hale gelmektedir. Eskiden aile okumayı okulda öğrenir diyerek çocuklara okuma öğretmeye kalkışmıyordu. Şuan ailelerde daha fazla bilgiye sahip olduğu için çocuklarına önceden bir şeyler katmak için okuma yazma, sayılar vb. konularda çalışmalar yapmaktadır. Hele de zihin engelli çocuğu olan aile her vakti ona bir şeyler öğretmekle harcamakta. Hem aileye hem öğretmene sesleniyorum bu güzel bir şey ailenin çocukla ilgilenmesi, bir şeyler katmaya çalışması fakat uyum içerisinde olmazsanız ikinizin de emeği boşa gidecek ve olan çocuğa olacaktır.

  Okuma yazma öğretimi ile ilgili olarak aşağıdakilere dikkat etmenizi istiyorum.
    -- Okuma yazma öğretimi için ön koşul becerilere sahip olduğundan emin olun.

    -- Okuma yazma öğretimine heveslendirin ve cesaret verin.

    -- Başaramam korkusunu ortadan kaldırın, motivasyon artırıcı etkinlikler yapın.

    -- Pekiştireç kullanmayı asla unutmayın.

    -- Materyal kullanın özellikle sesli ve görselli materyallerden faydalanın.

    -- Dikkatini okuma yazma öğretimi için yapılacak etkinliklerde vermesini sağlayın

    -- Öğretim etkinliklerini materyallerle ve görsellerle dikkat çekici hale getirin.

    -- Ses tonunuzu iyi ayarlayın sizden korkmayacak şekilde ve dikkatini çekecek tonda olsun

    -- Etkinlikleri eğlenceli hale getirmeniz onu daha çok heveslendirir.

    -- Öğrenci seviyesi ve özellikleri çok önemli yönteminizi muhakkak buna göre seçin.

    --Seçtiğiniz yöntem yanlış olabilir, onu değiştirmekten çekinmeyin her insan hata yapabilir, ama seçtiğiniz yöntemin yanlış olması ile sabırsızlığı karıştırmayın yani bir ay çalışıp çocuk yapamıyor böyle yanlış yöntem deyip değiştirmeyin. Ufacık bir ışık varsa değil bir ay yıl sonuna kadar o yöntemle çalışın ama kesin yanlış derseniz değiştirin.

     -- Sabırlı olun özel eğitimin en temel kelimesi SABIR, bir harf öğretimi için 2 hafta 3 hafta çalışabilirsiniz pes etmeyin.

     -- Aile öğretmenle, öğretmen aile ile uyumlu olmak zorundadır. Aranızdaki çekişme sadece çocuğa zarar verir özel eğitim yönetmeliği(2006), Madde 6'da ailelerin özel eğitim sürecinin her boyutunda aktif olarak katılımları ve eğitimlerinin sağlanması gerektiği belirtilmektedir.
Fakat ailelerden bunu yanlış anlamalarını istemem işi bilene danışın ve ona saygı duyun her zaman öğretmen o işin eğitimini almıştır onun önünde bir engel siz olmayın ona uyum sağlayın, destek olun, söylediklerini yapmaya özen gösterin ve öğrenci hakkında onunla sürekli görüşüp bilgi verin.

     -- Yöntemi bilmeyen aileler, öğretmenden fikir almaktan çekinmeyin bilmemek ayıp değil öğretmenden destek alın. Örneğin: ses temelli cümle yönteminde verilecek olan sesin arkasına herhangi bir ünlü gelmeden söylenir. Mesela ''b'' harfi öğretilirken sadece ''b'' sesi çıkar ağızdan okulda öğretmen böyle öğretiyor fakat evde aile eskiden öğretildiği gibi ''be'' sesi şeklinde öğretiyor ve okulda öğretmenin işi zorlaşıyor.

     -- Aile öğretmene danışmalı, öğretmende aileleri sık sık çağırarak onlara ne yaptığını nasıl yaptığını anlatmalı ve onlara destek olmalı

     --Öğretmen gözlemlerle, geri dönütler ile, ödevlere bakarak ve sınavlar yaparak öğrenci performansına bakmalıdır. Bunu ailede yapabilir.

     -- Öğrendiklerini gündelik hayatla ilişkilendirin. Okuma yazma öğrenen hafif düzeydeki zihin engelli öğrencime sesleri öğretirken ilk başta sesi hissetmesini sağlardım. Örneğin: r sesini öğretirken rerere rarara şeklinde bunu tekrarlar o ses ile başlayan kelime bulur o sesi daha baskılı bir şekilde okurdum. O sesi çıkarmayı öğrendiği zaman onu hemen böyle tamam öğrendin hemen kalk kalk kalk deyip heyecanlandırarak ayağa kaldırır sınıfta o sesin geçtiği her neresi varsa hızlıca oraya götürür burada ne yazıyor der o sesi çıkartmasını sağlardım. Böylelikle farklı renkte farklı boyutlarda ki aynı harfi genellemesine yardımcı olurdum. Teneffüste gördüğümde o an o ortamda o sesle ilgili bir yazı gördüğümde ona okuturdum. Şuanda ise okumayı biliyor ve teneffüste yakalayınca yakasına yapışıyorum şunu oku öyle bırakırım diyorum okutuyorum. Özel eğitim de her an ders her yer sınıf oluyor sizin için.

      -- Tekrar Tekrar Tekrar zihin engelli öğrencilerin en çok karşılaştıkları sorun çabuk unutmalarıdır konunun veya öğretilmeye çalışılan her neyse aile evde öğretmen okulda sürekli uyum içerisinde tekrar ettirmelidir ta ki öğretilen şey iyice pekişene kadar.

     -- Destek hizmet alma, öncelikle buna bir açıklık getirmek istiyorum okuma yazma öğretiminde yanımda biri daha olsa iyi olur diyen öğretici öğretmen veya aile olabilir genellikle birden fazla öğrencisi olan öğretmenler veya birden çok çocuğu olan aileler oluyor bu durumdan duruma değişir bazı öğretmenler istemeyebilir bunu tek başına birden çok öğrencisi olsa dahi tek başına daha rahat edeceğini düşünür ve böyle daha iyi öğretim sağlayabilir  bu bireysel bir konudur ve herkeste farklılık gösterir  bunun için destek hizmet konusunun üzerinde durmuyorum bazı öğretmenler istiyor bazıları da yanımda biri olunca rahat edemem diye istemiyor.

      -- Öğretmenler ve aileler lütfen sabırlı olun, sürekli tekrar ettirin, uyum içerisinde olun, aileler öğretmene engel değil destek olun, materyal temin etmekte birbirinize yardımcı olun, öğretmenler ailelere bilgi verin.

Okuma yazma öğretimi ile ilgili elbette ilerideki yazılarımda da bahsedeceğim yeni açtığım için her şeyi bir günde yazamıyorum. Bunun için sorularınız olursa yorum kısmına yazın kesinlikle cevap vereceğim hepsine.

Bugünkü yazımız da bu kadar arkadaşlar inşallah bir faydasını görürsünüz yarın özel eğitime uygunluk aşamasını ayrıntılı bir şekilde işleyeceğiz.


SORULARI YORUMA YAZABİLİRSİNİZ...


İletişim: hadogan44@gmail.com


Her Çocuk Özeldir....


 

8 Mayıs 2016 Pazar

Aileye Öneriler ve Tanılama

Herkese tekrar merhaba

Dünkü ilk yazımda özel eğitim öğrencilerinin değerlendirme aşamalarını yazmıştık. Bugün ise Özel eğitim öğrencileri ile ilgili biraz ön bilgiler verip tanımlama aşamasını anlatacağız.

Aslında özel eğitim kapsamı ve sınırları çok geniş sadece özel çocuğu olan aileleri veya özel eğitim öğrencisi olan öğretmenleri değil tüm insanlığı ilgilendiren bir durumdur. Çevrenizde her zaman özel eğitime ihtiyaç duyan insanlar vardır ve var olmaya da devam edeceklerdir. Bunlardan dolayı bizi bu konu ilgilendirmiyor deyip okumadan geçmeyin.

Evet arkadaşlar ailelere bugün bazı öneriler vereceğim elbette ileriki günlerde de vereceğim bunlar bazı ön öneriler.

1. Lütfen çocuğunuzun engelli olmasının hırsını ondan çıkarmayın, yetersizliğinin suçlusu o değil.

2. Çözüm yolları arayın çocuklarınızın yetersizliğine rağmen, rahat yaşamaları için hayatlarını rahat ve bağımsız bir şekilde sürdürebilmeleri için önlemler alın evi onlara göre dizayn edin.

3. Çocuğunuzu en iyi siz tanırsınız ve diğerlerine oranla en çok vakti siz geçiriyorsunuz bunun için çocuğunuzun eğitiminin her aşamasında yer alın

Bu günlük 3 öneri diğerleri daha sonra :)


TANILAMA: Sevgili aileler ilk önce size söylemek istiyorum lütfen ama lütfen çocuğunuza doğru tanının konması için elinizden geleni yapın.  Ve yapılan doğru değerlendirme sonucu konulan tanıya itiraz etmeyin.

İşini iyi yapan, güncel bilgileri takip eden hekimler tarafından bu tanıların konulması hem çocuğun hem sizin geleceğiniz için çok önemlidir.

Çocuğun tanısı yapılan testler ve değerlendirmeler sonucunda düzeyi ortaya çıkar. Düzeyine uygun okula gitmesi çocukların gelecekleri konusunda çok önemlidir. olandan fazla veya olandan eksik düzeyde tanı almak çocukların eğitim hayatı ve sosyal hayatları için çok tehlikelidir.

Aileler çocuklarına rapor çıkartılmasına karşı çıkıyor bazı durumlarda fakat bu rapor o çocuğun düzeyine göre eğitim almasını sağlar ve bağımsız yaşaması için ilk ve en büyük adımı atmış olursunuz.  Bu durum çalıştığım kurumda da var uygulama okulunda ( ağır zihinsel yetersizliği olan bireylerin olduğu okul) olması gereken bir öğrenci ailesinin onayı olmaması nedeniyle hafif raporu almış ve özel eğitim okulunda hafif düzeyde yetersizliği olan bireylerle birlikte eğitim görmekte hem öğretmen o öğrenci ile yeteri kadar vakit geçiremiyor, bireysel eğitim yapamıyor, öğrenci ile yeteri kadar ilgilenemiyor çünkü diğer öğrencilerle de ilgilenmek zorunda kalıyor. Hem de diğer çocukların eğitim esnasında dikkatlerinin dağılmasına sebep oluyor. Bunun için aile her ne düşünürse düşünsün çocuğuna konulacak tanının doğru olması gerekir öğrencinin seviyesine uygun eğitim alıp daha çok yarar sağlaması için.


Öğrencinin tanısının doğru yapılması öğrenciye eğitim verecek olan öğretmenin işini kolaylaştırır, verilen raporda öğrencinin yapamadığı becerilerin doğru olması öğretmenin derhal o becerileri kazandırmaya başlamasını sağlar. Aksi taktirde okul öğretmeni öğrenci için gözlemler yaparak o becerileri kendisi yeniden düzenleyecektir zaman ve emek kaybı olacaktır.

Aileler çocuklarınız, kardeşleriniz, akrabalarınız özel insanlar olarak dünyaya geliyorlar. Diğer insanlar arasından seçilmiş olarak. Onlar birer melek olarak dünyaya geliyor. Bundan dolayı doğru değerlendirmeler sonucunda çocuğunuza verilecek olan doğru rapora itiraz etmeyin. Onunda başarma duygusunu tatmaya, zorlanmadan yapabileceği derslere , hevesle gideceği bir okula ve bağımsız tek başına ileride yaşamak için öncelikli öğrenmesi gerekenleri öğrenmeye hakki var. Bunlardan dolayı itiraz etmeden doğru tanının konmasına izin verelim.


Tanılama yapıldıktan sonra öğrencinin tanısı raporuna yazılır. Ve bu rapor ile çocuk hiçbir zaman eğitim hakkını kaybetmez, bundan dolayı öğrenci raporuna göre gönderileceği okul seçilir ve öğrenci oraya yönlendirilir. Gittiği kurumdaki öğrenciler de seviyesine uygun olacağından daha mutlu olacak ve daha kolay sosyal ortama uyum sağlayacaktır . Fakat öncelikli amaç kaynaştırma eğitimine göndermektir yaşı ve seviyesi uymuyorsa diğer kurumlar düşünülür ve oraya gönderilir.

Eğitsel tanı Rehberlik ve Araştırma Merkezinde (RAM), tıbbi tanı ise hastahaneler de yapılır.
RAM'larda özel eğitim uzmanları yer alır ve değerlendirmeyi onlar ile o kurumda çalışan psikologlar yapar. Raporlarına yaptıkları değerlendirme sonucunda öğrencinin yapamadığı davranışlarda yer alır.

SORULARI YORUMA YAZABİLİRSİNİZ..

İletişim: hadogan44@gmail.com

Her Çocuk Özeldir....

İlk Özel Eğitim Yazısı

Herkese Merhaba...


 Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Özel Eğitim Bölümü, Zihin Engelliler Öğretmenliği bölümünden 2015 yılında mezun oldum. Öncelikli olarak blogger adresimde bu ve bundan sonra yazacağım yazılar tamamen bilgi amaçlıdır Özel Eğitim hakkında bilgiler yazacağım ve tecrübelerden yola çıkılarak özel eğitim öğrencileri ile yaşadığımız anılarımızı isim vermeden özel hayata saygılı olarak buralardan paylaşarak çocuklarınızın veya öğrencilerinizin benzer durumları olduğunda sizinde yaşayacağınız ve nasıl davranmanız gerektiğini sizlerle paylaşacağım. yaşadığınız sorunları ve almak istediğiniz bilgileri sorabilir ve kısa bir süre içerisinde cevap bulabilirsiniz. Yukarıdada belirttiğim gibi 2015 Mezunuyum size elimden geldiği kadar özel eğitim hakkında bilgiler verip tecrübelerimi yazacağım umarım birbirimize faydalı oluruz.


İlk yazımda ilk başlarda kendimi tanıttım ve blogger adresimde neleri yazacağımı söyledim bugün ise Özel Eğitim alanında değerlendirme aşamasını sizlere anlatacağım. özellikle verdiğim tabloya dikkatli bakın ayrıntılı bir şekilde de tabloyu aşağıda anlatacağım. değerlendirme işleminin öncelikli faktörü aile, sınıf öğretmenleri ve rutin taramalar yapan Rehberlik ve Araştırma Merkezi(RAM) görevlileridir.
İlk başta temel kavramlardan bahsetmeyeceğim Özel Eğitimle ilgili zaten onlar her sitede yer alıyor gerek duymadım bilginizin olmayacağı tanımlar için zaten yeri geldiğinde konu içerisinde anlatacağım.



Şimdi öncelikli olarak değerlendirme sürecinin tablosunu yukarıya koydum arkadaşlar aşama aşama hepsini sizlere anlatacağım uzun bir süreç ama hiç bir şekilde ağır bir dil kullanmadan basitleştirerek sizlere bu konuyu anlatacağım.
Evet sevgili arkadaşlar ilk baştan başlayarak anlatıyorum.
1.FARKINA VARMA/ TARAMA: İlk aşamamız yukarıda da yazdığım gibi bu aşamanın başlamısını sağlayacak olan aile, sınıf öğretmeni veya RAM görevlileridir. Öğrencinin akademik, sosyal vb. becerileri açısından arkadaşlarından geride olduğunu fark ederler, öğrencide akranları açısından belirgin farklılıklar olduğunu görürler ve bu aşamayı tamamlamış olurlar bu aşama bu kadar sadece öğrencinin akranlarına göre bazı becerilerde veya hepsinde geride kaldıklarını görüp daha sonra diğer aşamaya geçerler.
2. GÖNDERME ÖNCESİ SÜREÇ: Evet arkadaşlar öğretmen, aile veya RAM görevlileri durumu fark etti diyelim, elbette çocuğu hemen değerlendirmek için tanılamaya göndermezler ilk önce sınıfta, evde bazı düzenlemeler yapacaklardır belki de becerileri yerine getirememesinin sebebi çevredeki durumlardır. Yapılacak olan her şey işbirliği ile yapılır. Bu düzenlemelerden bir kaç örnek vereyim siz bunu sınıfa veya eve göre çoğaltabilirsiniz ,eğer çocuk küçük harfli yazıları okumakta zorlanıyorsa öğretmen daha büyük harflerle yazmalıdır, evde ödevini yaparken dikkati çabuk dağılıp ödevini yapamıyorsa camdan uzağa oturtabilir veya dikkat dağıtıcı şeyleri ortadan kaldırabiliriz, sesi zor duyan bir öğrenci en öne oturtulur veya öğretmen ses tonunu yükseltebilir. vb. örnekler çoğaltılabilir. bunlar gibi düzenlemeler yapılır, eğer öğrenci akranları ile aynı seviyeye geldiyse, bir problem yoksa diğer aşamalara geçilmeden olay burada sonlanır. Fakat problem ortadan kalkmadıysa akranlarından geri kalma durumu devam ediyorsa bir sonraki aşamaya geçeriz.
3.BAŞVURU/GÖNDERME: 3. Aşamamızda öğretmen RAM'a bir mektup yazarak durumu bildirir, aileyi de bilgilendirerek tanılamak için öğrenciyi RAM ve Hastahaneye götürmesini söyler. Aile hiç bir şekilde bunun için zorlanamaz ve habersiz bir şekilde bu durum gerçekleştirilemez yasal olarak yasaktır.
4. TANILAMA: 4. Aşamamızda ailenin de onayıyla öğrenci tıbbi tanı için hastahaneye daha sonra eğitsel tanı için Rehberlik ve Araştırma Merkezine gönderilir. Hangi tanıyı nerenin koyacağına dikkat etmek gerekir. Tanılama da herhangi bir yetersizliğe rastlanmaz ise öğrenci eski eğitim hayatına dönerek kaldığı yerden devam eder. Tekrar tekrar söylemekte fayda var özel eğitim öğrencisine verilecek olan engelli raporu ailenin onayı olmazsa, aile istemezse hiç bir şekilde o rapor çıkartılamaz.
5. ÖZEL EĞİTİME UYGUNLUK:  Öğrenci tanılama aşamasından geçtikten sonra ona verilen raporlar doğrultusunda özel eğitime uygunluğu belirlendiyse öğrenci yetersizliğine ve düzeyine göre eğitim kurumlarına gönderilir bu eğitim kurumları ayrıntıları ile diğer yazılarda anlatılacaktır. Bura da bilmeniz gereken ise özel eğitimin temel amacı bağımsız yaşam olduğu için öncelikli olarak öğrencinin sosyalleşmesi için bulunduğu kurumda eğitime devam etmesi hedeflenir lakin öğrencinin durumuna göre uygunsa tam zamanlı kaynaştırma eğitimi verilir değilse de diğer kurumlara yönlendirilir.
6. PROGRAMI PLANLAMA/ BEP GELİŞTİRME: Bu aşamada ise öğrencinin gönderildiği kurumda oluşturulan kurul ile özel eğitim öğrencisinin özellikleri göz önüne alınarak öğrenci için Bireysel Eğitim Programı (BEP) hazırlanır. Buranın en önemli özelliği işbirliğidir.
7. GELİŞİMİ İZLEME: Hazırlanan programa göre öğrencinin gelişimi sürekli olarak izlenir.
8. PROGRAMI DEĞERLENDİRME: Bu aşamada ise öğrencinin gelişiminin izlenimleri değerlendirilir olumlu yöndeyse programla devam edilir, değilse programda düzenlemelere gidilir.

BUGÜN Kİ YAZIM BU KADAR HEPİNİZE TEŞEKKÜRLER BİR SONRAKİ YAZIMDA İSE BUNLARI DAHA AYRINTILI OLARAK BAŞLIK BAŞLIK ELE ALACAĞIM

SORULARI YORUMA YAZABİLİRSİNİZ..




İletişim: hadogan44@gmail.com

Her Çocuk Özeldir....

Kavram Öğretimi Esnasında Uyulması Gereken Önemli Kısımlar

Herkese Merhabalar. Özel eğitim alanında eğitim görmüş bir çok arkadaşım bilirler ki kavram öğretimi özel eğitimde çocuklarla yapılan öğret...